Giriş
(10)

Başarısız olunan şeyden kolay vazgeçmek

Bruce
Zayıflık mı?Başarısızlıktan korkmak mı?Özgüven eksikliği mi?Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi? Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
Zayıflık mı?
Başarısızlıktan korkmak mı?
Özgüven eksikliği mi?
Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​

Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi?

Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
0
Bruce
(11.12.21)
Beni yoran ya da yoracak şeyden pes ederim. Daha doğrusu vazgeçerim. Az enerjiyle çok verim alma taraftarıyım.
0
ruhen hastayim ben
(11.12.21)
Cem Yılmaz'ın bir gösterisinde anlattığı bir olay var. Cem Yılmaz abisine "sen de komiksin, neden sahneye çıkmıyorsun" demiş. Abisi de "sen milyonlara seslenmeyi tercih ettin, ben etmedim" demiş. Bence gayet güzel bir cevap. Bazen başarılı olmak tercih edilmeyebilir.

Örnek olarak gitar kursuna gitmiştim ama eğitim çok verimli olmadı. Başarısız oldum diyemem ama başarılı oldum da diyemem. İstesem saatlerimi harcayıp öğrenirim ama bunu tercih etmiyorum. Çünkü başarı demek emek ve zaman karşılığında bir şey almak demek. Ben alacağım şey için emek, zaman harcamayı tercih etmiyorsam, başarılı olmanın katkıları istediğim seviyede olmayacaksa başarısız sayılmam.
0
dissendium
(11.12.21)
Kendini ne kadar tanıdığın, mental bilincinin yüksekliği gibi pek çok değişkene göre bu sorunun yanıtı değişir. Bence en doğru cevabı kendi içinizde bulursunuz.

Kimi insan vardır, kendisinden çok daha deneyimli ve başarılı insanlardan başarısız olduğuna dair pek çok feedback almasına rağmen bilinç seviyesi yetersiz kaldığı için durumun farkına varmaz ve beceremediği işe hayatı boyunca devam eder. Hayat boyu mutsuz olur, hayat boyu başarısızlığına başka şeyleri bahane eder.

Kimi insan da içerisinde bulunduğu durumu doğru analiz edebilecek mantık ve bilinç seviyesine ulaşmıştır, durumu pozitif ve negatif her açıdan inceler ve başarılı olmak için ayıracağı vakit/nakit gibi konuları tartıp doğru kararı verir. Eğer yeterince emek verdikten sonra o işte bir noktaya gelebileceğine inanırsa ve bunun sonucunda elde edecekleri de bu sürece değecekse zorlamaya devam eder. veya tam tersi...

Eğer ilk bahsettiğim tipte bir insansanız zaten bunu asla bilemeyeceksiniz ve burada yazılanların sizin için bir anlamı olmayacak. Ama ikinci sırada bahsettiğim tipte biriyseniz en doğrusunu biz değil, siz bilirsiniz.

Yolunuz açık olsun.
0
kent sakini
(11.12.21)
"Quitter" diye bir terim var bilirsiniz. Tam bir başarısız etiketi.
Şimdi bakınca çok da keyif alarak yapmıyorsak bir şeyi, istemeye istemeye yapmaktansa "bırakma" olmasa da değiştirmek, dönüştürmek daha mantıklı geliyor.

Benim bıraktığım da oldu bırakmadığım da. Bırakmadığım bazı şeyleri daha farklı yapsaydım olurmuş dediğim oldu, bıraktığım bazı şeyleri de aslında yaparmışım ve devam etsem şuan daha farklı noktada olurdum dediğim de. Genelde istesem yapardım ve yeterince istemedim diye düşünüp o zaman neden istemediğime ve şimdi neleri istediğime, neyi sevdiğime odaklanmayı seçtim. Aslında yeterince sevilmeyen ya da alışılamayan şeyden vazgeçmek de hep daha kolay olan galiba.

"Ayran gönüllü" de statükocu sıkıcılar için bir etiket:)
0
dreamnesiac
(11.12.21)
isteyip alamadığım/başaramadığım bir şey yok. vazgeçmişsem zaten istememişimdir. buradan bakınca pes edenlerin de yeterince istemediklerini düşünürüm. ve yeterince istememek zayıflık da değildir eksiklik de. sadece istemiyorsundur işte o kadar. o yüzden vazgeçme cesareti/hürriyetine sahip olmak da güzel. zira istememesine rağmen başarmak için uğraşanlar bunu başkaları için yapıyordur. bu da kendin olamamak olduğu için asıl zayıflık/eksiklik budur.
0
erenderk
(12.12.21)
bende de var. pısırıklık bence. çok uğraşıp başaramama korkusu.
0
floydian
(12.12.21)
Bu çok genel bir soru ve aslında kişi ya da olay örgüsü üzerinden konuşmak gerekir derim ben.

Ben iş, eylem anlamında değil de insanlardan görece çabuk vazgeçiyorum diyebilirim, yani o insana vereceğim emeğin -bir şey anlatmak, öğretmek vs.- alabileceğim sonuca degmeyecegine çabuk karar veriyorum.

Diğer konularda "mı" olarak sorduğun her şeye evet demek mümkün, ondan dedim somut bir şey ya da biri gerek diye.

Ortak bir çatı altında toplamaya çalışsam, herhalde o işi sonuclandirmayan kendini tercih etmektir hepsi. Çünkü sonuca ulaştığında da "sonuca ulaşan sen" olursun ve onun getirileri vardır. Mesela ozguvensiz degilsindir artık, mesela guclusundur artık, mesela başarısızlıktan korkmamis birisindir artık...

sözün özü, olmak ya da olmamak meselesi bu.
0
encokbenisevinnolur
(12.12.21)
Yetiştirilmeyle alakalı sanırım biraz da. Ben bir hedef koydum mu ulaşırım mesela, er ya da geç. Başarısız olmaktan korkmam da, vazgeçmekten korkarım diyeyim. Asıl başarısızlık vazgeçmek çünkü bana göre. Böyle söyleyince çok iddialı veya havalı bir şey gibi duruyor ama pek öyle değil.

Bazen insanın mutlu ve huzurlu olması için vazgeçebilmesi gerekiyor. Ben vazgeçemiyorum, illa bir önceki denememdeki eksikleri bulup, düzeltip, tekrar denemem gerekiyor. Bu esnada gerçekten bunu istiyor muyum, bunu yaparken mutlu muyum bir kenara konuyorum. Evet hedeflerine ulaşan, dışarıdan başarılı görünen insanların bir özelliği bu genel olarak.

Ama başarıyı nasıl tanımladığınıza bağlı. Kendi çocuğumu böyle yetiştirmek istemiyorum mesela. Asıl başarının mutlu ve huzurlu olmak olduğunu öğretmeye çalışacağım.

Öte yandan, sizin sorduğunuz da sanırım aslında bu, en küçük başarısızlıkta vazgeçmek de bir problem. Yani aslında gerçekten istediğiniz bir şeyi en küçük pürüzde bırakmak. Bence iki uçta da özgüven problemleri yatıyor, sağlıklı özgüvene sahip ve kendine değer veren bir kişi, durumları değerlendirip, kendisini merkeze alıp, buna göre en doğru kararı verebilmeli. Ben bu yönde adım atmaya çalışıyorum ama kolay değil elbette..
0
gmzo
(12.12.21)
Çabuk pes etmiyorum ama path dependence denilen döngüye çok giriyorum. Bu noktalarda inat etmem beni yoruyor, yıpratıyor.
0
Amaranta ursula
(12.12.21)
Self coping mechanism diye bir sey var ya o yani. Biraz ugras olmazsa "amaan istesem yapardim" deyip vazgec.
0
floydian
(12.12.21)
(6)

sevilen yönetmenlerin gözden kaçırılmış filmleri

semaforo de medianoche
bir yönetmenin çok büyük hayranı olmadıysam genelde 4-5 filmini izleyip bırakıyorum orda. ama bazılarının daha bir sürü filmi var ve bazıları oldukça güzel olabiliyor. mesela coenlerin blood simple filmini çok sonra izledim bu sebeple aslında baya iyi filmdi, nbc'nin iklimler'ini de örnek gösterebil
bir yönetmenin çok büyük hayranı olmadıysam genelde 4-5 filmini izleyip bırakıyorum orda. ama bazılarının daha bir sürü filmi var ve bazıları oldukça güzel olabiliyor. mesela coenlerin blood simple filmini çok sonra izledim bu sebeple aslında baya iyi filmdi, nbc'nin iklimler'ini de örnek gösterebilirim. bu tanıma uyan sevdiğiniz filmler nelerdir?
0
semaforo de medianoche
(10.12.21)
coenlerin acik ara en iyi filmi a serious man bence mesela.
0
hot potato
(10.12.21)
Eric Rohmer genelde 6 Ahlak Hikayesi ve Mevsimler serileriyle biliniyor. 4 aventures de Reinette et Mirabelle (1987) adlı filmi her ne kadar yine özünde ahlakı dert edinse de bu iki seri kadar bilinmiyor sanırım.

Ek olarak Ken Loach 2000 sonrası filmleriyle oldukça anınıyor ama Kes (1969)başlı başına dönem filmidir.
0
Amaranta ursula
(10.12.21)
woody allen filmlerini pek sevmezdim, daha dogrusu onyargiliydim ama match point filmini begenmistim. oneririm www.imdb.com
0
exlibris
(10.12.21)
Tony scott vasat bir yönetmen ama tarantino mum senaryosunu yazdığı true romance da harikalar yaratmış. Kadro,hikaye, müzikler müthiş
0
deer hunter
(10.12.21)
True Romance+1
Yine Tony Scott The Fan ve Crimson Tide keyifli

Brien de Palma Blow filmi iyi. Tarantino'nun favorilerinden.

Coppola The Conversation

Scorsese The King of comedy

Danny Boyle Shallow Grave

Bilinmeyen filmler degil elbet fakat izlememis olabilirsiniz.
0
EasyTiger
(11.12.21)
death proof (2007)
duel (1971)
following (1998)
rope (1948)
seul contre tous (1998)
dressed to kill (1980)
film (kerem topuz)

4-5 filmini izlediğiniz bir yönetmeni en eski filmlerinden başlayıp sırayla izlemelisiniz bence. scorsese'nin who's that knocking at my door filmini o şekilde izlemiştim mesela. böylece yönetmen hakkında ciddi fikir sahibi olunabiliyor.
0
isveperver
(11.12.21)
(13)

şu küpeğe bir isim bulalım yav (capslı)

chezidek
taşınan komşular bırakıp gitmişler bu garibanı yazık. https://ibb.co/8NTD1yDhttps://ibb.co/rkW9qT1bunun bir de mahallede takıldığı bir arkadaşı var. gördüğüm ilk anda adını `leyla` koymuştum. videosunu izlemeniz lazım. hak vereceksiniz.https://streamja.com/N3mr5siyahlı olana da mecnun mu desek dedim
taşınan komşular bırakıp gitmişler bu garibanı yazık.

ibb.co
ibb.co

bunun bir de mahallede takıldığı bir arkadaşı var. gördüğüm ilk anda adını leyla koymuştum. videosunu izlemeniz lazım. hak vereceksiniz.

streamja.com

siyahlı olana da mecnun mu desek dedim de çok tutmadı hehe.

siz ne dersiniz?
0
chezidek
(09.12.21)
mecnun değil de MOJİ koyabilirsin. Çok moji bir tipi var.
0
prole
(09.12.21)
Direkt karabaş bu.
0
j r r tolkien hayrani
(09.12.21)
mecnun olmayınca ferhat olsun demiştim ama hane halkından kabul görmüyor :D

biraz daha yöresel şeyler arıyoruz hehe.
0
🌸chezidek
(09.12.21)
İsmail Abi
0
heritage
(09.12.21)
yöresel ise KITIK koy :D
0
prole
(09.12.21)
PAKİZE koy Pakizeeee.

Edit: Erkekmiş bu. Mahmud koyun. Mamuuud geh dersiniz.
0
Amory Lorch
(09.12.21)
Abbas.
0
Amaranta ursula
(09.12.21)
bubi diyesim geldi. öylesine.
0
candide
(09.12.21)
Cila dedim görür görmez
0
lapris
(09.12.21)
garip lan bu :)
0
pccopath
(09.12.21)
Zeytin bence
0
bir garip melek
(10.12.21)
"taşınan komşular bırakıp gitmişler bu garibanı yazık."
kader vurmuş zaten bir de siz vurmayın. ezik bir isim yerine "chad" bir isim bulmak lazım. mesela bizim komşunun köpeğinin adı sir william (aka bill). burası türkiye... padişah ismi falan koyarsanız sizi döverler, bu yüzden önerim "kaptan":D
0
ganbatte
(10.12.21)
merak eden olursa diye ekleyeyim.

arkadaşın ismini abidin koyduk. sonradan öğrendiğimize göre bu arkadaşı bırakıp giden tipler de cesur diyormuş.

son olarak kendisine kısaca abidin, uzunca da cesur abidin paşa diyoruz haha.
0
🌸chezidek
(25.03.22)
(4)

Yaşar Kurt'un ''Mutlaka dinlemelisin.'' dediğiniz şarkıları

vestasy
Varsa tavsiye eder misiniz?
Varsa tavsiye eder misiniz?
0
vestasy
(08.12.21)
Ben Mamu ve Anne şarkılarını seviyorum, güzeller. Ha tabi biliyorsunuzdur belki Ver bana düşlerimi var, o da iyidir.
0
Amaranta ursula
(08.12.21)
Kamyonlar kavun taşır
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.12.21)
tek başına-onun değil ama güzel söylemiş bence- ruhum.
0
unabomber
(08.12.21)
"alışamadım"
çok severim
0
high hopes of the sozluk
(09.12.21)
(9)

Bazı insanların hiç üşümemesi

jonas
Bu soğuk İstanbul gününde kapüşonlu sweat+montumla öğlen dışarı çıktım, karşımdan t-shirt ile gelen bir kardeş görünce yine aklımdan aynı soru geçti; üşümeden nasıl olabiliyor? Kar soğuğunda bile gömlekle takılan insanlar görüyorum mesela.Bünye meselesi diyebilirsiniz de bu nasıl olabiliyor yani, ka
Bu soğuk İstanbul gününde kapüşonlu sweat+montumla öğlen dışarı çıktım, karşımdan t-shirt ile gelen bir kardeş görünce yine aklımdan aynı soru geçti; üşümeden nasıl olabiliyor? Kar soğuğunda bile gömlekle takılan insanlar görüyorum mesela.

Bünye meselesi diyebilirsiniz de bu nasıl olabiliyor yani, kan akışı mı hızlı oluyor bu insanların, nasıl sıcak hissedebiliyorlar?
0
jonas
(08.12.21)
Alışkanlık en çok. Bir Eskişehirli olarak Antalya'da yaşarken Antalyalı arkadaşlarım kışlık mont giymeye başladığında ben hâlâ hırka giyiyordum ki aslında çok kolay üşürüm. Sıcaklığın sıfırın çok altında olduğu yerlerden gelen insanlar İstanbul'un kışında tişört ya da gömlekle üşümüyorlar.

Bi de metabolizma yavaş çalışıyorsa daha çok üşüyoruz galiba.
0
kobuzchu kiz
(08.12.21)
Hiç üşümemek diye bir şey yok. Üşümüyorum diyenlerin 3 5 nöbeti tutması lazım. Kansızlık da bir üşüme sebebi olabilir. Bir de o eski kışlar yok. Ben kombi en düşükteyken kısa kollu tişörtle oturabiliyorum.
0
dissendium
(08.12.21)
kan değerleri iyi oluyor muhtemelen. ben de onlardan biriyim herhalde. hiç katlanamadığım şey kışın otobüs ortamı. otobüs yanaşırken montu çıkarıp öyle giriyorum ona rağmen pişiyorum, buram buram terliyorum. millet içeride önü kapalı montlarla kabanlarla kafada bereyle nasıl duruyor aklım ermiyor.
0
lazpalle
(08.12.21)
Spor ve beslenme ile de bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Eskiden kat kat giyinir üşürdüm, şimdi o halimden eser yok. Ben aynı ben.
0
ruhen hastayim ben
(08.12.21)
Esim evde çift çorap t-shirt üstü kazak/hirka ve uzun esofman ile dolaşıyor.
Ben günün yüzde 90'i sort, t-shirt ya da hiçbir şey. Akşam yatarken de uzun esofman giyiyorum. Daha çorap giymedim.
Eşim bu halde hala soğuk iken ben üstüm çıplak sıcacık vücudum. Neden bilmiyorum. Bünye heralde.
0
logisticsmanager
(08.12.21)
www.youtube.com

aklıma şu geldi. Küçüklükten gelen bir bünye/adaptasyon meselesi de olabilir. Fakat kadınların daha çok üşüdüğü gibi bir ön kabul var, kan değerleri ile de ilgili bir yanı vardır illa ki.
0
nhk ni youkosu
(08.12.21)
Yerden ısıtma var evde, Aralık ortası neredeyse hala açmadım. Ofiste odama sekreter geldi bugün, soğuktan kaçarak çıktı, nolursunuz klimayı açın nasıl üşümüyorsunuz dedi. Uzun mesafe koştuğumdan büyük ihtimal, kalbim güçlü, vücudum hep sıcak.
0
gabe h coud
(08.12.21)
Vucut isisi 1 dereceye kadar fark edebiliyor insanlarda. Bazilari icten kaloriferliymis gibi, o tip insanlara cok yaklastigimda, yanlarinda oturdugumda farki anliyorum.

Yukaridakiler de dogru. Almanya´nin pek sicak ve gunesli olmayan bir sehrinde yasiyorum ve ondan oncede Ankara´da yasadim uc yil. Istanbul´dan arkadasim gelince donarken, ben daha usume moduna gecmemistim. Alisiyoruz da.
0
buf-e kür
(08.12.21)
Kendini/bünyeyi alıştırmakla da ilgili bence. Birkaç yıl evvel çok üşüyen biriyken artık canıma tak edince kendimi hepten soğuğa alıştırdım. Bu aylarda evde ince bir sweat ile duruyorum. Mont sezonunu açmadım. İnce bir yağmurluğu önü açık giyiyorum dışarıda. Kapatınca bile bunalıyorum. Ha ama ayaklarıma bir şey bulamadım. Çorap:)+patik:)+panduf:) kombosuyla bile hala buz gibi olabiliyorlar. ¯\_(ツ)_/¯
0
Amaranta ursula
(08.12.21)
(2)

linkteki müziğin ismi nedir?

borat
https://voca.ro/1aETAcTO8zRo
0
borat
(07.12.21)
Gamzedeyim deva bulmam
0
freebird5406_2
(07.12.21)
Dedublüman cover'ı bu:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(07.12.21)
(9)

evde içtiğinizi suyu şişeden mi bardaktan mı içiyorsunuz?

ShadowOfMoon
ben plastik şişeyi doldurup içiyorum sürekli 1 litre. gece uyurken de yanımda duruyor . kırılma derdi vs yok.ama plastikten kurtulmak da istiyorum bir yandan. bardak sevmiyorum. metal termos belki olabilir ama temizliği zor olabilirdezavantajları var tabi. ağız kısmı sürekli kirlenebiliyor.siz nasıl
ben plastik şişeyi doldurup içiyorum sürekli 1 litre. gece uyurken de yanımda duruyor . kırılma derdi vs yok.

ama plastikten kurtulmak da istiyorum bir yandan. bardak sevmiyorum. metal termos belki olabilir ama temizliği zor olabilir

dezavantajları var tabi. ağız kısmı sürekli kirlenebiliyor.

siz nasıl içiyorsunuz? sürahi-bardak mı
0
ShadowOfMoon
(06.12.21)
her turlusunu iciyorum yatarken siseden icmek daha iyi tupperware suluk kullaniyorum veya bira bardagina hem genis oluyo hem devrilmiyo(kedi var)
0
ala09
(06.12.21)
bardaktan su icmeyi sevmem. musluktan ya da siseden.
0
camussar
(06.12.21)
75 cl'lik büyük bardakta içiyorum. bi cam bi de contigo suluğum var aslında ama temizliğiyle uğraşmak zor. bardak kirlenince makineye, yerine yenisi. şişeyi elle temizlemek işkence, hem sürekli kullandığın için 2-3 gün de bir temizlemen gerekiyor yoksa ağzı ayrı içi ayrı kirleniyor.
0
Bruce
(06.12.21)
Çalışırken masaya termos bardakla alıyorum, bir tane de başucumda duruyor. Diğer zamanlarda büyük cam bardak.
0
kobuzchu kiz
(06.12.21)
Cam siseden.
0
kaptankedi
(06.12.21)
Tıpasını kaybettiğim Starbucks'ın şu termosundan var: encrypted-tbn0.gstatic.com

Yaklaşık 4 seneden beri yaz kış evde suluk niyetine kullanıyorum. Evde bardaktan su içtiğim çok nadir. Metal termos iyidir özetle, temizliği de zor değil aslında.
0
Amaranta ursula
(06.12.21)
gece bardagin icinde ne var kontrol etmek mumkun degil (sinekler dusebiliyor maalesef) o yuzden sise.
0
yoggi
(07.12.21)
Cam bardaktan içiyorum. Bir bardaktan bir defa su içerim.

Paşabahçe'nin dev bardakları var, onlardan aldım.

www.hepsiburada.com

Bunun gibi.
0
hayirsiz
(07.12.21)
Şu setten var evde ama gold değil gümüş.

www.bernardo.com.tr
0
gabe h coud
(07.12.21)
(24)

gardırobun kapağı açıkken uyur musunuz?

Bruce
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
0
Bruce
(05.12.21)
Umrumda olmaz, dewamke.. ama normalde de dağınık bir insanim
0
abuzer
(05.12.21)
Hiç dikkate almam. Hatta hep açık bırakıyorum kıyafetler hava alsın, dolap kokusu olmasın diye.
0
zimbirik
(05.12.21)
Kapatıp uyurum.
0
Amaranta ursula
(05.12.21)
hayır. hatta bir şeyleri açıp kapatamama hastalığım olduğu için evde bir çok dolabın kapakları hep açıktır..:D
0
theseachange
(05.12.21)
aşırı iyi soru. geçen açık kalmış bu ne lan diye bi uyuz oldum kalkıp kapatma refleksi oluştu ama sonra düşündüm "niye ki?" diye ve yattım uyudum. ama o kadar kolay olmadı kısa bi kafaya taktım. batıl inançlı biri bence daha fazla takardı.
0
floydian
(05.12.21)
kapağı açıkken ışığı yanıyor, zifiri karanlıkta uyuduğum için kapatırım.
0
gabe h coud
(05.12.21)
@gabe h coud, benimki de cereyan yapıyor Narnia'dan, o yüzden ben de mecbur kapatıyorum; bizim durumlar sayılmıyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
aldığımdan beri kapaklardan birisini hiç kapatmadım daha.
0
reactionic
(05.12.21)
Yıllar önce bir şirketin çözmemi istediği, içinde bu sorunun da olduğu 50 tane yine bunun gibi sorular olan online test yapmıştım.

Eğer gece takılma ihtimalim varsa kapatırım yoksa kapatmam şeklinde düşünmüştüm. Ama o zamanlar kedim yoktu şimdi kedim olduğu için içine girmesin diye kapatırım.

Peki, bu bir soruya verilen cevap neyi gösterirmiş, bir bilgi var mı? Sempatik, sevimli olup olmadığımızı mı gösteriyor acaba?
0
sevilen progressive türkücü
(05.12.21)
Başak burcu olarak kapatırdım.
0
olaylar olaylar
(05.12.21)
@sevilen progressive türkücü aynen öyle, mülakatlarda adaylara uygulanan kişilik envanter testi sorularından bir tanesi bu.
cevap kendi başına pek bir anlam ifade etmez ama benzer soruların cevaplarına beraber bakınca genel bir fikir veriyor.
bu soru özelinde, bence asıl fikir verici cevap kapatıp kapatmamak değil neden kapatıp kapatmadığını temellendirme şekli. gördüğün gibi kimi bunu burcuyla ilişkilendiriyor, kimi anlam veremiyor, kimi de takıntısından dem vuruyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
Valla birak isigi, gardirobu ciddi ciddi dis kapinin acik oldugunu gormeme ragmen kapatmaya usenip yatttigim oldu. O yuzden gardirobun acik olmasina hic aldirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Hiç açıkken uyumadım sanırım.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Kapatmadan önce içinde canavar olup olmadığını kontrol eder, sonra kapatır, sonra uyurum. Açık olması huzursuz edici.
0
dissendium
(05.12.21)
Önceden hiç açık bırakmaz, hep kapalı tutardım. Ama artık kapalıysa kedi gidip tırmalıyor, bazen içinde uyumak istiyor uyumasa bile açık görmek istiyor (:)) bundan sebeple bir kapak açık, bir kapak kapalı takılıyoruz :D
0
kucukne
(05.12.21)
tabi ki uyumam. ama zaten açık hatta aralık ya da tam kapanmamış (araya bişey sıkışmış mesela) bir kapak gördüğüm zaman kapatmadan rahat edemediğim için yatmadan evvel mutlaka açık olduğunu fark eder ve kapatırdım. ha ola ki fark etmedim ve yatınca gördüm belki kalkıp kapatmam ama kafaya taktığım için de sabaha kadar uyumam.

ayrıca elim ve ayağım yatak dışına taşarsa da uyuyamam.
0
halanne
(05.12.21)
yatmadan once kapatmis olurum muhtemelen o yuzden uyku moduna girerken fark etme durumum olmaz pek. ha ben yattiktan sonra biri gelip acti sonra da birakip gitti diyelim, kalkip kapatmam, isim olmaz. uyurum :)
0
in vino veritas
(05.12.21)
umrumda olmaz farketmem bile, ama esim uyuyamaz oyle.
0
robokot
(05.12.21)
Kapatırım hatta sürgülü kapak, bazen azıcık açık kalıyor kalkıp kapatıyorum. Eşim de ne gerek var sal diyor ama novv
Sadece, bebek yanımda yatarken deprem olur da gardrop üstümüze devrilirse diye kafamda kurar, rafların hizasını hesaplar, devrilirse de tam raf arasına gelsin diye bebeği oraya yerleştirirdim bir dönem :( öf nerden geldi aklıma
0
somethinginthewayshemoves
(06.12.21)
herhangi bir gardrobtan bahsediyorsak kalkıp kaparım, fark ettiğim anomalileri düzeltmeden rahat edemiyorum. bu eve ilk taşındığımızda zemindeki bir problem sebebiyle on santim kadar aralanıyordu gardrop kapısı, uykumun arasında kalkıp kapıyordum. bir süre öyle devam etti. sonra bizim gardrobun normali o oldu, artık kalkıp kapamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
Kapatırım. Çünkü evde iki kedi var ve gardırop kapağı açık ise kesin olarak içine giriyorlar. Kıyafetler tüy oluyor. Onlar olmasa umurumda olmaz.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Zannedersem ben aslında himmet dayı'yım. Evde iki kedi var, hem de biri özellikle yün giysileri kemirmeye bayılıyor, kapak açıkken bırakıp tuvalete bile gidemiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(07.12.21)
kapatırım. açık kapak fobim var, açık olan her kapağı kapatırım.
0
erenderk
(10.12.21)
kedi girip her şeyi tüylüyor mecbur kapanacak o
0
argent dawn
(10.12.21)
(7)

Tişörte yazmak için hangi yazı sizce?

Amaranta ursula
Selamlar,Niyet ettim elimdeki düz beyaz tişörte nakışla bir şeyler yazmaya. Hazır mevsim kış, dizi- film izlerken uğraş olur. Şu 4 seçenekte kararsız kaldım. Sizce hangisi?1. https://imgyukle.com/i/klD2Bc2. https://imgyukle.com/i/klDxC63. https://imgyukle.com/i/klDhsA (Bunda renkler biraz zorlayabil
Selamlar,

Niyet ettim elimdeki düz beyaz tişörte nakışla bir şeyler yazmaya. Hazır mevsim kış, dizi- film izlerken uğraş olur. Şu 4 seçenekte kararsız kaldım. Sizce hangisi?

1. imgyukle.com
2. imgyukle.com
3. imgyukle.com (Bunda renkler biraz zorlayabilir.)
4. imgyukle.com

Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(04.12.21)
1in neye atıfta bulunduğunu bilmemekle beraber 2 diyorum. Ben giyerdim o tişörtü.
0
Bruce
(04.12.21)
1i seviyorum ama renklerinden dolayi tercih edilmez gibi beyaz tisort zordur ozellikle erkekler icin (gobekliler)
3 guzel
0
ala09
(04.12.21)
@Bruce, The Office (Us) dizisinden. İzlesen seversin.
0
🌸Amaranta ursula
(04.12.21)
ben de 2 diyorum. 1-3 nakışla pek olmaz gibi geldi bana.
0
mtfbwy
(04.12.21)
4.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
türkçe bir şeyler yazmayı düşündün mü?

lügat 365 tarzı bir şey demiyorum...
0
edgenabby
(05.12.21)
@edgenabby örnek var mı?
0
🌸Amaranta ursula
(05.12.21)
(6)

yumurtayı ne kadara alıyorsunuz?

Wakatakakage
ve nereden? boy da belirtirseniz süper olur.
ve nereden? boy da belirtirseniz süper olur.
0
Wakatakakage
(03.12.21)
Köy yumurtası 1,5 lira tanesi. Boyutları küçük. Bakkala köyden geliyor.
0
Amaranta ursula
(03.12.21)
aynen koy yumurtası yeni 1 50 oldu ama pazarda 1 25 olmuş.
0
all girls dream
(03.12.21)
Pazardan 1tl'den 1.30a çıktı. Boyu büyük L ve ya XL diyebilirim.
0
1917
(03.12.21)
Migros mlife. Bulabildiğim en ucuz organik bu.
10’lu satılıyor,medium, tanesi 1,90 oldu.
0
rewlack
(03.12.21)
30 luk paket 37.5
TL den alıyorum. Köy pazarından
0
ankarakecisi
(04.12.21)
Şok, bim, Migrostaki en uygun olanından. Şimdilik fiyatı 37
0
olaylar olaylar
(04.12.21)
(4)

bu fırın kaç dereceyi gosteriyor?

egokalp
https://www.hizliresim.com/4fql87p
0
egokalp
(03.12.21)
160
0
gabe h coud
(03.12.21)
100 ün sonundaki çizgi 100 civarı
150 nin sonundaki çizgi 150 civarı
0
freebird5406_2
(03.12.21)
185
0
Amaranta ursula
(03.12.21)
150
0
knazım
(03.12.21)
(8)

Çaylakları ne etcez?

AlsterWasser
Merak ettim de sorayım dedim.Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin? Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak. hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor. size de oluyordur heralde
Merak ettim de sorayım dedim.

Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin?

Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak.

hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor.

size de oluyordur heralde değil mi?
0
AlsterWasser
(02.12.21)
Herkese kapalı. Bir süre önce sadece bu mesajlara cevap verirken yarım saatimin gittiğini fark edince kapattım.
0
dissendium
(02.12.21)
Geçen yıl Fransızca öğrenirken sözlüğe haftalık gelişimimi yazıyordum. Beni "gavurun dili" mesajları ile bezdirdiler. Tek sürdürebildiğim hobimi de onlar yüzünden bırakıyordum neredeyse.

Şimdi mesaj alımı çaylaklara kapalı + belirli aralıklarla entry siliyorum.
Herkese kapatamam çünkü yanlışımı düzeltenler var, yol gösterenler var...^^
dissendium da haklı. Mesajlara cevap vermek ciddi vakit alabiliyor. Yarar-zarar karşılaştırması yapıp karar vermek gerek.
0
ganbatte
(02.12.21)
yok. ben çaylak olduğum için ben ciddiye alınmıyorum. halbuki 17 yıllık sözlükçüyüm, ilk kez 2007'de yazar olmuştum. ama "çaylak" sıfatı yazdığı için insanlar çocuk falan sanıyor herhalde.
0
ya ben lan neyse
(02.12.21)
ya ben lan neyse, bence alakası yok, çok çaylakla yazıştım son zamanlar, içlerinde efsane insanlar da vardı.

tabi her ota boka söven trol tipler çoğunlukta orası ayrı.
0
killerbee
(02.12.21)
Benim açık valla. Yani yazar olmayı olmayı fikir paylaşımında bir önceleyici olarak görmüyorum ben. Belli bir konuda bilgi/deneyim lazım olduğunda herhalde yazarlardan çok çaylaklar yardımcı olmuştur. Hatta çok güzel müzikler bulmama da yardımcı oldular sağ olsunlar:D
Ama bana denk gelenler öyleydi ya da size tam tersi olanlar denk geldi herhalde.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
1-2 aydır çaylaklara mesaj alımı kapalıydı bende. bayadır küfürlü mesaj yemedim.

çaylakların çoğunluğu yazar olmak istemeyen sadece yazarlara küfür etmeyi görev bilmiş insan topluluğu.
0
false pretension
(03.12.21)
Siyasal konulara sosyal medyada kolay kolay bulasmiyorum. Birkac defa kroniklesmis siyasal sikintilar ile ilgili yazdim, her sene birkac mesaj alirim. Son 20 senede bir kere kufurlu mesaj aldim, ona da misliyle cevap verip engelledim.

Muhabbete acikcsan acik kalsin, yok degilsen ve cok kufur yiyorsan kapat gitsin.
0
cooperr
(03.12.21)
50 mesajın 5-6'sı çaylaklar oluyor ben de genelde. onda da gayet normal yazmış oluyorlar. sanırım gündem ya da kişisel şeylere saçma mesajlar geliyordur
0
avatar is back
(03.12.21)
(19)

cüzdanı kaç yıl kullanıyorsunuz?

dafuq
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünür
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?

siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.

yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünürsünüz :)
0
dafuq
(02.12.21)
6 yıldır kullanıyorum. Kullanılmayacak duruma gelene kadar kullanmaya devam edeceğim. Yıllarca aynı cüzdanı kullanan birinin eşyalarını düzgün ve temiz kullandığını düşünürüm. Ne düşünelim ki başka.
0
her seye atarlanan adam
(02.12.21)
Lise 2'de kazandığım bursluluk sınavından aldığım burs parasıyla Adidas cüzdan almıştım. 10 yıla yakın kullandım. En son kız arkadaşım cüzdan hediye etti de kullanmayı bıraktım. Hâlâ saklıyorum o cüzdanı. Hem kaliteli, hem de inanılmaz ucuzdu bugüne göre. Tam hatırlamıyorum ama 50, 60 lira düzeyindeydi. Şimdi aynı cüzdanın fiyatı uçmuştur. Lisede daha kaliteli hayat yaşıyormuşum asadad. Ben yıpranma olmadıysa bayağı kullanıyorum. Deri cüzdan sevmem. Spor cüzdan kullanıyorum. Erkeğim.
0
dissendium
(02.12.21)
para verip almam. sevgili kişisi hediye ederse kullanırım ama cebimde taşımam, laptop çantası, arabanın gözünde durur. genelde 2-3 kartla işim oluyor, onlar da ceketimin iç cebindedir. pantolonda kumaş dışında bir şey olması rahatsız ediyor. kıç cebinde düşünmek bile istemiyorum :)

kaç sene kullanırım, kaybolana kadar, deriyse parçalanana kadar kullanırım. aktif kullanmadığım için eskimez zaten yeni gibidir.

yıllarca aynı cüzdanı aktif bir şekilde kullanan kişide biraz düzen takıntısı vardır, kolay kolay rahatlayamaz diye düşünüyorum. bunlar tabii çok genel düşünceler.
0
gabe h coud
(02.12.21)
18-20 arası bir yıl,

c:erkek.
0
liberal
(02.12.21)
Lise 1de almıştım 14 yaşımda fln. Nike. 30 yaşıma geldim. Aynı cuzdanla dewamke xd

Not kadin
0
abuzer
(02.12.21)
Sevdiğim şeyleri, eskimediği, çalınmadığı, başına bir şey gelmediği sürece kullanırım, şu an kullandığım cüzdan benim için çok yeni ama düşününce sanırım 6-7 yıl olmuş alalı, mesela saatimi 17 yıldır kullanıyorum, genel olarak tüketimden hoşlanmıyorum, yıllarca aynı cüzdanı kullanan birini 'ne güzel değer biliyor' diye takdir ederim, , ha belki bu kişi de benim gibi sıkıcıymış diyebilirim:) Erkek değilim ama cevap verdim.
0
(02.12.21)
12 senedir aynı cüzdanı kullanıyorum, herhangi bir yıpranma belirtisi yok, neden değiştireyim.
0
bana kedicik derdi
(02.12.21)
elimde olsa ömür boyu kullanırım. keşke hiç eskimese. ben de en az bi 10-15 yıl kullanırım diye düşünüyorum. Şu andaki 4 yıldır bende imiş.
0
jelly bear
(02.12.21)
elvis cüzdan 10 sene kullanılır mi ya tergan dan aldığım bu cüzdan vardı bir iki sene kullandım sıkılıyor insan sonra vakkodan aldım o da 2 3 sene oluyor ona devam şimdilik
0
all girls dream
(02.12.21)
herhangi bir urunu hosafi cikana kadar kullanirim, cuzdan da bu kuraldan muaf degildir. en son ali expressten cakma deri bi cuzdan almistim 5-6 sene gitti heralde sonra arkadasin kullanmayip kenara attigi cuzdani aldim dusun baskasinin eskisi ama kac yildir mis gibi kullaniyorum :)
0
bay b
(02.12.21)
lise birdeki cüzdanımı hala kullanıyorum ve hala sıfır gibi. çünkü kart kimlik, az miktar nakit taşıyıp cüzdan taşımıyorum. sanırım öldüğümde hala yepyeni kalmaya devam edecek.
0
killerbee
(02.12.21)
Valla 11 yıllık cüzdanı kullanıyorum. Deri ve kondisyonu oldukça iyi. Yıllanmış eşyaları kullanmak çok güzel bence.Hatta yeni şeyler çiğ geliyor.
Neyse soruya cevap verirsem eğer yıllarca aynı şeyi kullanan insanın samimi olduğunu düşünürüm.
Kadın.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
deri cuzdan alirim, 3-4 senede bir sikilip degistiriyorum yoksa 10 sene rahat gider.
0
cooperr
(02.12.21)
pert olana kadar.
0
tabudeviren
(02.12.21)
Çatlayıp patlayıp yırtılana kadar kullanırım. Bi eşyayı uzun zaman kullanan, imza objeleri ya da belli rutinleri olan insanları da ilginç bulurum, öyle pinti minti sıkıcı demem.

F
0
kulaktan dolma biber
(02.12.21)
Senegal spor cüzdanları, 1 sene.
0
dre mithatoğlu
(02.12.21)
Kendi yaptığım tyvek cüzdanı 5 yıldır kullanıyorum, ondan önce hazır aldığım tyvek cüzdan kullanıyodum onu da 6-7 yıl kullandım, kendim farklı bişey yapmak istediğim için değiştirdim, hala iyi durumdaydı öbürü yoksa.
0
mirafiori
(02.12.21)
+15 yıl oldu sanırım belki 20 yıl oldu Matraş kullanıyorum. cidden yıprandı artık değiştirme zamanı geldi. ancak istediğim gibi bulamıyorum.
0
surprise
(03.12.21)
+10 sene. sıfır kullanmadığım cüzdanım var ama alışıp geçemedim.
0
false pretension
(03.12.21)
(19)

ekşi dili ve edebiyatı

yetkili birine benzeyen abi
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
0
yetkili birine benzeyen abi
(30.11.21)
X'in abartılmış bir balon olması, hede
0
dissendium
(30.11.21)
0
pispinti
(30.11.21)
.... gerçeği
0
olaylar olaylar
(30.11.21)
Suser vardı eskiden.

Ayrıl coco daha çok buranın jargonu sanırım. Cocodancer'dan geliyor yanlış hatırlamıyorsam.
0
peki madem
(30.11.21)
(bkz: salndalyeden kaydfım gulerken) vardı eskiden.
0
kobuzchu kiz
(30.11.21)
valla ekşi denince aklıma ilk olarak (bkz: oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu) geliyor :D
0
rose parks
(30.11.21)
otoban kenarinda ebegumeci toplayan yurdumun cefak

isten cikarken adama ingilizce am gunu yag

.. dedirten baslik
0
in vino veritas
(30.11.21)
ay bi de sey vardi

erkek arkadasimin birasini doktun ve simdi gelecek

bu arada bora ben
0
in vino veritas
(30.11.21)
hanım koş...

vay anam vay neler dönmüş serhat

dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum
0
juliette
(30.11.21)
Çıkış noktası Facebook olsa da eskiden şükela butonuna gaza gelip birden fazla kez basınca diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık gelirdi.
0
Amaranta ursula
(30.11.21)
Fularim yetmedi tarzı fular geyikleri var. Onun dışında bir de yeşillendirme olayı var.
0
j r r tolkien hayrani
(30.11.21)
bizim bir ara bir arkadaşımla kendi aramızda da çok kullanıp güldüğümüz seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım vardı.

(bkz: turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması)
0
nimberjack
(30.11.21)
owencan'in kattigi "vasat" var. nutella/uludag gazoz bi ara inanilmaz populerdi sozlukte. lara gofret'in katkisi "kaba erkek" var.

kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi. yani kelime tabii ki evvelden beridir var ama ben mainstream ortamlarda ilk kez eksi'de author yazilarinda gormustum.

bu kadar eskiyi andik son olarak ilk akpli troll nasilbirdemokrasiistiyoruz'a da bir selam gonderelim :)
0
reavelyn
(30.11.21)
bir de az ünlü biri ya da gereksiz yere ünlü olan biri hakkında başlık açılınca altında o kişi hakkında soru olarak o kim amk diye girdi yazılır. mesela "booty hunter kim amk?"
0
booty hunter
(30.11.21)
"kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi."

Hocam alakası yok, "kezban" tabiri daha sözlük popüler değilken bile kullanılan bir sıfattı.
0
Avoiding The Puddle
(17.12.21)
isten cikarken adama ingilizce am gunu yag: inci sözlük
nasilbirdemokrasiistiyoruz akpli değil. avukat yazar avasas
0
comp
(17.12.21)
aradim mamafih bulamadim, eyyorlamam bu kadar, baslik basa, swh populer bakinizlardi.

ayar verme kalibi sik kullanilirdi..
0
cooperr
(17.12.21)
Avoiding The Puddle, hocam haklisiniz cok kotu ifade etmisim kendimi. kezban kelimesi belki onlarca yildir var olan bir kelimeydi. ama su an insanlarin gozunde ifade ettigi stereotipi tanimlamasini saglayan kisi author oldu. atiyorum 50 yil once birisi kezban dese anlayacagimiz seyle su an biri kezban dediginde anlayacagimiz sey arasindaki farkin sebebi author, onu demeye calistim. ama cok kotu demisim :D


ha eger bu dedigim de yanlissa, ben ilk kez author'dan duydum kezbanin o kullanimini, o yuzden demistim :)
0
reavelyn
(18.12.21)
"küsuratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın"

bir de yukarıda yazılanlar kadar bilinmez belki ama "ev işi yapmış kadın siniri" var. bu tabiri yayma cemiyeti başkanıyım, her fırsatta kullanırım :)
0
evanka
(18.12.21)
(13)

Black Friday Size Black Friday mi? :)

dreamnesiac
Ne kadar indirimle nereden ne aldınız?Ben yüzde 50% indirimle mum alabildim :) Bath and Body Works.Onun dışında benim baktığım şeylerin fiyatında ciddi bir düşüş yok gibi sanki.Ne dersiniz?
Ne kadar indirimle nereden ne aldınız?

Ben yüzde 50% indirimle mum alabildim :) Bath and Body Works.

Onun dışında benim baktığım şeylerin fiyatında ciddi bir düşüş yok gibi sanki.

Ne dersiniz?
0
dreamnesiac
(26.11.21)
Ben bunu 570 liraya aldım dün.
www.morhipo.com

Bi de kulaklık aldım ama o çok aşırı düşmemişti. Mesai ayırıp tek tek bakmak lazım, çoğunda gerçek manada indirim olmuyor.
0
Bruce
(26.11.21)
Ciddi bir dusus yok zaten. Hatta amerikada bir universitede time series calismasi yapmislar, ortalamada black friday fiyatlari senenin en dusuk fiyatlari degilmis. Zaten kim niye ucuza mal satsin durduk yere.

Verilen ornek uzerinden gitmek gerekirse yasadigim yerde her gun isyerine girerken onunden gectigim bath and body works senede en az 8-9 defa "indirim" yapiyor. Indirim yoksa kupon var. O yoksa 1 al 1 bedava var vs vs. Yani o mumlar losyonlar zaten asla etiket fiyatina satilmiyor.

Su ana kadar herhangi bir sey almadim.
0
hot potato
(26.11.21)
Hepsi bugün değil ama 15 liraya USB c kablo, 20 liraya ekran koruma camı aldım. 30 liraya şortlu pijama takımı vardı ama almadım.

8 liraya çavdar unu, 10 liraya sarı buğday unu vardı. Onlardan da aldım.
0
inheritance
(26.11.21)
www.amazon.com.tr
Şunu aldım 1199 liraya, fiyatını takip etmiyordum ama diğer sitelerde genellikle 2000 lira civarına ya da daha da pahalı buldum fiyatlarını.
0
kobuzchu kiz
(26.11.21)
Valla ben de gerçek bir indirim olduğunu düşünmüyorum. 2 tane Sebamed roll-on aldım Amazon'dan ama ihtiyaçtan. Indirimine de şimdi bakıyorum:

www.amazon.com.tr
0
Amaranta ursula
(26.11.21)
Hiç bişey yok. Amazonda indirime giren ürünlere camcamelcamel'dan baktım çoğu yalan fiyatların. Atıyorum max 100€'ya satılan ürünü 200'den 90'a düşmüş gibi satıyolar.
0
mirafiori
(26.11.21)
ilk gün wishlistime baktım hiçbir şey yoktu bir daha da bakmadım. trendyol uygulamasını sildim her yerde reklamlara dayanamayıp.

bugün durduk yere sale'den bağımsız s4 watch classic (46mm) aldım ama. amerika'da indirimli hali $330 + tax, tr'ye alsak daha kargosu da çıkacak mesela, türkiye'de 2700-2800 iyi bir fiyat bence göreceli
0
aguen
(26.11.21)
Valla takip edene şahane şeyler vardı bu ay.
Hepsiburada'dan 1950'ye airpods pro aldım 2 ay erteleme + 7 ay taksitli
apple'dan iphone 13 aldım
amazon'dan bir ton yemelik içmelik şey + kedi kumu, yemi vs falan aldım. sırf burada 500 lirada 100 lira falan cebe koymuşumdur.
daha da ihtiyacım yok yoksa alınacak bir sürü şey vardı. sadece takip etmek lazım. ama bence hb bu ay şov yaptı. amerikada hisseler çöktü diye gaz verdiler sanırım.
0
roket adam
(26.11.21)
Arçelik'in sitesinden telve kahve makinesi aldım, amazon vs yerlerde 700-800 civarındayken 500e geldi. Güneş kremi aldım amazondan yaz için, 65-70 civarına.(fiyatları uçmuş her yerde). Deterjan stokladım bol bol ve kitap aldım.
0
vampir akrep
(26.11.21)
ty.gl ütü masası 328 liraydı 128e aldım.
ty.gl 10 kilo Orijinal n&d kedi maması 782 idi 500e aldım.
ty.gl 9 tane hurç 140 liraydı 54 liraya aldım
m.n11.com 2 kilo proplan yavru kedi mamasını 100 liraya aldım.
Bir de yataş yorgan 210 du 160a aldım

Takip edebilene baya kara cumaydı yaNi:)
0
sacrilegious
(27.11.21)
Ha bir de migrosta 4x80gr dardanel ton balığı 25’ten 17ye düşmüştü ton balık stokladım
0
sacrilegious
(27.11.21)
Fondotenim epey düşmüş bir fiyata aldım.
Çocuğa bez, mama aldım. İkisi de anlık kampanyayla denk geldi, iyi oldu. Kg 185 tl olan mamayı 135 e aldım.
Başka da bir şeye ihtiyacım olmadığı için kendimi tebrik ederek zara ve mangoya bakmadım hiç ama onlar söyledikleri oranı yapıyor gerçekten.
0
somethinginthewayshemoves
(27.11.21)
gitara manyetik baktım tr de 4500 lira civarı bir indirim olmamış.

amazon.com.tr güzel indirim yapmış, yurtdışı ürün 2900 lira ama yorumlarda %30 hasarlı bozuk çıktığını yazmışlar, nasıl custom shopsa artık manyetiği bile düzgün saramamış adamlar deyip vazgeçtim.
0
killerbee
(27.11.21)
(3)

Edebi bir mekan tasviri konusunda yardım

utherofo
1-1.5 sayfalık mekan betimlemesi yapmam gerekiyor nasıl olması gerektiği konusunda yardımcı olabilecek biri var mı,ben hiç anlamıyorum da.Mekan gerçek bir yer ya da kurgusal olabilir,mekanın özellikleri,insanda uyandırdığı çağrışımların vs edebi bir dille anlatılması lazımmış,yardımcı olursanız çok
1-1.5 sayfalık mekan betimlemesi yapmam gerekiyor nasıl olması gerektiği konusunda yardımcı olabilecek biri var mı,ben hiç anlamıyorum da.Mekan gerçek bir yer ya da kurgusal olabilir,mekanın özellikleri,insanda uyandırdığı çağrışımların vs edebi bir dille anlatılması lazımmış,yardımcı olursanız çok sevinirim
0
utherofo
(21.11.21)
Tam olarak ne istediğinizi anlamadım, ama bu soruyu sorduğunuza göre çok da akademik bir çalışma falan yapmadığınızı varsayıp iş görecek bir yol olarak birkaç şey söyleyebilirim.

Google images, pinterest, tumblr gibi mecralardan kafanızda yaratmaya çalıştığınız ya da sizden istenen bütünle az çok uyuşan bir görsel bulun. İç dizayn bloglarına vesaire bakabiliriniz.

Sonra o fotoğrafta özellikle belli başlı klasik tasarımları yapabildiğiniz kadar tespit edin. Örneğin perdeden bahsedecekseniz kruvaze perdeleri "perdeler iki yana ayrılıp iplerle bağlanmıştı" diye tarif edip yüzlerce yıllık tasarımı çok ilginç bir şeymiş gibi anlatmanız manasız. Bunun yerine kruvaze tanımını kullanmanız daha yerinde olur.

Eğer bu tasarımların adlarını bilmiyorsanız perde türleri, masa çeşitleri, halı desenleri vesaire diye aratıp eşleşen şeyler olup olmadığına bakın.

Sonra bu mekanı tarif etmeye başlayın, öncelikle genel bir hava sunun örneğin içeri girdiğinizde ilk ne hissediyorsunuz sorusuna cevap olabilir. Bazı mekanlara gözü kapalı da girseniz oranın ne olduğunu bilirsiniz, eczanelerin kendilerine has kokusu vardır mesela. İlk göze çarpan şeyler neler? Buna cevap verebilirsiniz. O mekanın görünüşünün sizde uyandırdığı hisleri anlatabilirsiniz, örneğin depolar genellikle kör ışıklı ve kasvetli ortamlardır, gibi.

Sonra eşyaları ve eşyalar hakkındaki fikirlerinizi yazmaya başlayın; yine örnek olarak bir tablonun orada çok absürt durduğunu düşünüyor olabilirsiniz, mesela bu tablo aslında bir sarayda olmalıyken adını duyuramamış hangi yetenekli ressamın değer görmemiş tablosuydu acaba?

Vesaire vesaire, durum bu.
0
akhenaten
(22.11.21)
Bence burada esas olay şu: öyle betimlemelisiniz ki okumuş değil izlemiş kadar etki bırakabilsin. Gerçek detaylar + o nesneye dair benzetmeleriniz ve çağrışımlara da yer vermelisiniz.

Betimleme konusunda ilk aklıma Marquez ve Yaşar Kemal geldi ama mekan özelinde örnek vermesi açısından Tezer Özlü'nün Eski Bahçe Eski Sevgi kitabındaki "Cafe Boulevard" öyküsünü öneririm. Dilerseniz özelden pdf'ini atabilirim.
0
Amaranta ursula
(22.11.21)
her zamankinin aksine, kolu sağa konuşlanmış devasa bir kapıyı kendime çekerek açtığım an fark ettim kapının ne kadar ağır olduğunu. bu kapıyı bu kadar ağır kılan şey neydi? ceviz ağacından olması mıydı yoksa bu kadar büyük olması mıydı? sanki yıllardır hiç insan yüzü görmemiş yaşlı bir adamın inlemesi gibi gıcırdayan kapı aralanınca içeri dolan gün ışığyla birlikte, kapının neden ağır olduğunu düşünmeyi bırakmıştım bile. içeriye dolan ışıkla birlikte bu ağaç dağ evinin gizemi beni içeriye doğru sürüklemeye başlamıştı.

ilk adımımı attığımda fark ettim zeminin kapı ile aynı ağaçtan yapıldığını ve evet, aynı yaşlı adam zeminde de beni karşıladı inlemesiyle. daha ilk adımımda merhaba dedi ve devamında attığım hemen her adımda ben buradayım diye hatırlattı kendisini. giriş kapısının hemen sağında yığılmış odunlar sanırım karşıdaki şöminede yanmak üzere sıralarını bekliyorlardı. şöminenin bacası en kısa yoldan tavana ulaşmak istememiş de içeride biraz dolaşmak istemişcesine uzanıyordu tavanda boylu boyunca. olası en uzak rotayı çizip terk ediyordu dumanlar bu kasvetli dağ evini.

gibi gibi devam edebilirsin.

şimdi bu duyuruya cevap verirken bir çırpıda yazdım bu arada.
0
reanarchy
(22.11.21)
(18)

Sabaha kadar hiç uyuyamayan yatakta dönüp durup ise yada okula gittiniz mi?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(20.11.21)
Gitmedim. Kafayı koydum mu uyuyayan biriyim.
0
Amaranta ursula
(20.11.21)
Valla ben de genelde kafayi koydugum gibi yatan biri olmama ragmen uyuyamayip gittigim oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(20.11.21)
Çok gittim ve hep o gün bayağı kötü geçti. Uyuyamadığımda temiz hava almak iyi geliyor. Camı açıp odayı havalandırın ya da direkt balkona çıkın bir süre.
0
anarsika
(20.11.21)
çooook. şu ana kadar cevap veren duyurucuların aksine ben de ASLA uyuyamam, kafayı resetleyip "uyku vaktinde uyunur, yat gitsin!" deme becerim yok. deli gibi düşünür dururum, hiçbir şey olmasa bile. ertesi günün çok rahat, keyifli geçmesini mi bekliyorum? inan o zaman da "hemen uyuyayım ki yarına enerjik, uykumu almış olarak uyanayım!" düşünceleriyle strese sokarım kendimi, saatlerce uyuyamam. yok eğer zaten canım sıkkınsa filan geçmiş olsun...

şimdilik hem okul hem de iş açısından saatlerim rahat olduğu için tolere edebiliyorum ama normal şartlarda müthiş bir kronik uyku problemine yol açardı bu, öldürsen de 10 saat güneş altında koştursan da ben yatağa girince uyuyamıyorum, en az 1-2 saat lazım.
0
der meister
(20.11.21)
gittim ama gonul isi degildi baska stres (okul veya is)
0
hot potato
(20.11.21)
çok başıma gelmiştir.
0
theseachange
(20.11.21)
hayatımın özetini yazmışsın :D çok sık yaptığım bi aktivite diyeyim hatta :D
0
e mice
(20.11.21)
cok iyi uyurum muthis hizli uyuma anilarim vardir hatta ama benim de dusunmekten uyuyamayarak ise/okula gittigim cok olmustur.
0
in vino veritas
(20.11.21)
O kadar çok oldu ki... Genel sebep anksiyete. Üniversite 3. sınıf birinci dönem uyku düzenim tamamen alt üst oldu. Gece neredeyse hiç uyuyamıyordum. Sabah 6-7 gibi yatıp 2-3 saat uyuyup derse gidiyordum. Haftasonları 15 saat uyuduğum oluyordu. 3.5 saatlik ceza özel sınavına sabah sadece 75 dakika uyuyarak girdiğimden sınavda uyuyakalmışım. Görevli asistan uyandırdı. Bir sınava da yarım saat kala uyanıp ucu ucuna yetişmiştim.
İyi tarafından bakarsak gece uyuyamadığımdan ders çalışıyordum. Notlarım beklenmedik bir şekilde yükselmişti. Bir de bunun üstüne 3 ayda 50 roman okumuştum.
0
ganbatte
(20.11.21)
Uyku cok abartiliyor, senelerdir sabah 5te uyuyup 6da kalkip ise gidiyorum. O 1 saat de beyin dayanamadigi icin oluyor. Uyumadan da cok gittim.

Benim 3ten once uyudugum cok nadirdir.
0
divit
(20.11.21)
Uyku sorunu yaşayan biriyim, hep yaşıyorum dediğiniz durumu. Hatta KPSS sınavı iki aşamalı ya, bir hafta arayla gky ve alan sınavları oluyor ya, o bir hafta hiç uyuyamadım. Gözlerim kıpkırmızı ve beynim zıngırdıyordu.
0
Hallegadola
(20.11.21)
Sıfır uyku ile gittiğim birkaç kez oldu. Bunun dışında maksimum 1-2 saatlik uykularla gitmek rutinim gibi bir şeydi bir zamanlar. Senelerce çok ciddi uyku problemi yaşadım. Hala da hiçbir zaman yatağa girer girmez uyuyan biri değilim ama yatağa erken girip 3-4 saat işkence çektirmiyorum artık kendime. Ara ara melatonin kullanıyorum ve bu hayatta beni uyutabilen tek şey o oldu.
0
ms brownstone
(20.11.21)
Hiç gitmedim. Hayatı o kadar ciddiye almıyorum.
0
dissendium
(20.11.21)
Son bir aydır o şekilde gidiyorum desem abartmış olmam. Gidiliyor yani.
0
obsesif kadin
(22.11.21)
çok gittim gidiyorum, özellikle son 4-5 senedir, çocuğum olduğundan beri gecede 3 saat uyuyabilirsem 3 gün uyumuşum gibi geliyor çünkü çoğu gece yatağa yatsam bile kızım bir türlü uyumadığı için ben de uyuyamadan gidiyorum.
0
kakamelsokoban
(22.11.21)
Çok gittim. O gün bir şekilde geçiyor ama bir sonraki gün için erken yatıp uyumak lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(22.11.21)
O tarz durumlarda genelde rapor/izin alip gun icinde uyuyorum.
0
cleric
(22.11.21)
benim rutinim böyle.
0
spivak
(24.11.21)
(7)

Netflix'te izlenebilecek yeni kaliteli suç dizileri arıyorum

magni
Breaking Bad, Better Call Saul, Narcos, You, Unbelievable, The Serpent izlediklerim. Bunlar harici arayıştayım şu an.Yine suç dizisi formatında, kaliteli önerileriniz var mıdır acaba?
Breaking Bad, Better Call Saul, Narcos, You, Unbelievable, The Serpent izlediklerim. Bunlar harici arayıştayım şu an.

Yine suç dizisi formatında, kaliteli önerileriniz var mıdır acaba?
0
magni
(19.11.21)
The fall
0
deer hunter
(19.11.21)
ozark?
0
drako
(19.11.21)
Netflix'te yok ama Fargo'yu tavsiye ederim, netflix içinse sherlock.
0
iwasbornonamountainside
(19.11.21)
Mindhunter.
0
Amaranta ursula
(19.11.21)
Belgesel dizi formatında Making A Murderer'i öneririm.
0
ultranil07
(19.11.21)
The Chestnut man
0
congratulationsyouwon
(19.11.21)
Top of the Lake
0
kaset
(19.11.21)
(10)

Yılbaşında ne yapackasiniz veya ne yapmayı istiyorsunuz?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(18.11.21)
Arkadaş grubuyla köy evine kapanıp party hard. İşalla kar yağar...
0
Bruce
(18.11.21)
Geçen yıl ile aynı olur. Pizza yaparım, 1 kilo mandalina bir de film.
0
Amaranta ursula
(18.11.21)
Ailemle evde vakit geçiririm. Doğum günü, yılbaşı bu tarz günlere hiç anlam yükleyemiyorum. Evde sakin sakin takılmak güzel.
0
Josephine.
(18.11.21)
bir planım yok, muhtemelen hiçbir şey yapmam. herhangi bir şey yapmak da istemiyorum.
0
der meister
(18.11.21)
Kız arkadaşımla buluşuyorum. Hediyeleşiyoruz. Geziyoruz. Evlere dağıldıktan sonra da evde kuru yemiş çay, kola. Alkol kullanmıyorum. Böyle geçer.

New York gibi şehirlerde yeni yıla girmek istiyorum bir kez ama maalesef dolar... ¯\_(ツ)_/¯
0
dissendium
(18.11.21)
Şu anki tek umudum yetiştirmem gereken iş çıkmaması.
0
peki madem
(18.11.21)
Valla ne yapacagimi bilmiyorum, vakit yaklastikca biseyler belli olur. Su an oldukca erken cunku oyle plan yapmak icin. Yapmak istedigim ozel bisey de yok.
0
j r r tolkien hayrani
(18.11.21)
erken yatarım sabah MadRun oluyor. bütün yıl motosiklet üstünde geçsin hesaabı.
0
onemoremile
(19.11.21)
Çocuklarımızın da yaşıt olduğu bir arkadaşımız var, ya onlara gideriz, ya da onlar bize gelir. İnşallah tabii, geçen sene yalan oldu.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.21)
ya annemler ya da eşimin ailesi ile beraber geçireceğiz gibi.şuanlık halen muallakta.
0
drako
(19.11.21)
(12)

Mekan olarak motelde geçen dizi film önerisi

izza
Bates motel ve the psyhco haricinde önerileri alabilirim bunları izledim. Bir film daha vardı motel sahibi müşterilerini bir gizli geçitteki aynanın karşısında gözetliyordu adını bilmiyorum ama onu da izledim önermeyin :D.
Bates motel ve the psyhco haricinde önerileri alabilirim bunları izledim. Bir film daha vardı motel sahibi müşterilerini bir gizli geçitteki aynanın karşısında gözetliyordu adını bilmiyorum ama onu da izledim önermeyin :D.
0
izza
(14.11.21)
The Florida Project (2017)
Bir de motel değil de apartman olur mu? Mientras duermes (2011)
0
Amaranta ursula
(14.11.21)
vacancy
0
in vino veritas
(14.11.21)
dusundukce aklima geldi, 1408 ve the shining de var. hep korku gerilim filmi olmasin tabii grand budapest hotel var (bunlar daha cok otel ama motel degil).

dizi olarak da lost room var ben sevmistim bir de room 104 var, cok övüldüğünü gordum ama beni hic sarmamisti.
0
in vino veritas
(14.11.21)
four rooms var bi de ama eski epey, bulmak zor olabilir.
0
in vino veritas
(14.11.21)
the lost room +1
0
nothing in my way
(14.11.21)
Identity (2003)
0
koskoca kirpi
(15.11.21)
Motel değil de otel olsa? :)
The Grand Budapest Hotel
0
dreamnesiac
(15.11.21)
my name is earl. tam olarak degil ama var epey bir sahne.
0
baldur2
(15.11.21)
halanne
(15.11.21)
The Million Dollar Hotel
0
hot potato
(15.11.21)
Karakterlerin otel sahibi oldugu biz dizi var Bloodline.
Bir de komedi turunde Schitt's Creek.
0
congratulationsyouwon
(15.11.21)
Detroit
0
iwasbornonamountainside
(16.11.21)
(5)

tencere ama hangi?

erenderk
daha önce hiç tencere almamış ve bilinçli bi şekilde kullanmamış birisi ne çeşit bi tencere seti almalıdır? setin içinde neler olmalı? granit mi çelik mi vs vs bi sürü şey varmış. normal yemek yapıcam ama öyle sürekli bi aşçılığım olmayacak. ne alayım ben?
daha önce hiç tencere almamış ve bilinçli bi şekilde kullanmamış birisi ne çeşit bi tencere seti almalıdır? setin içinde neler olmalı? granit mi çelik mi vs vs bi sürü şey varmış. normal yemek yapıcam ama öyle sürekli bi aşçılığım olmayacak. ne alayım ben?
0
erenderk
(14.11.21)
Çelik. 1-2 boy tencere ve tava makul bence.
0
Amaranta ursula
(14.11.21)
Bence set alınmamalı. Çeliğin de teflonun da ayrı yeri var. Bir tane teflon pilav tenceresi tavsiye ederim, üstüne 1-2 orta boy çelik, bir de uzun saplı kalın tabanlı, kapaklı, çelik tavamsı tencere. Bu sonuncusunda ne pişirilse hakikaten güzel oluyor. 1-2 teflon sosluk, yumurta ya da ufak tefek soslar pişirmek için. Bir de küçük (3,5 lt. falan) düdüklü tencere. Benim sistem bu şekilde, gayet iyi işliyor 2 kişi için. Az yemek yapan çalışan insan için düdüklü çok önemli.
0
whoosie
(14.11.21)
Set alınmamalı +1 çünkü setlerde büyük ebatlı tencereler oluyor, anladığım kadarıyla pek kullanmayacaksınız.

Bence 20-22cm tencereler ideal. Tek kişiye de aileye de genelde normal bir yemek tenceresi işlevi görüyor. 26cm tava/tencere de pilav tenceresi olarak idealdir.

Çelik en iyisi ve sağlıklısı ama bazen yapışmaz ihtiyacı da olduğu için teflon/granit tarzı bir tane lazım olur. Bunun tencere şeklinde olması şart değil, tava modu iş görür.
0
epitaf
(14.11.21)
Paslanmaz çelik. Üç boy kullanıyoruz biz duruma göre. İki boy da is görür ama.
0
chavezding
(14.11.21)
tek basinaysan sete gerek yok +1

bir tane orta boy celik tencere, kapakli.
iki tane seramik tava, biri derin olmali, kapakli.
bir tane duduklu.
0
cooperr
(14.11.21)
(6)

İngilizce roman, hikâye önerisi

dissendium
İngilizce roman, hikâye önerileri alabilir miyim?
İngilizce roman, hikâye önerileri alabilir miyim?
0
dissendium
(14.11.21)
The Giver- Lois Lowry
0
Amaranta ursula
(14.11.21)
the five people you meet in heaven ve devam kitabı the next person you meet in heaven
0
put it in your appropriate place
(14.11.21)
Brandon sanderson-the final empire.
0
j r r tolkien hayrani
(14.11.21)
son bir iki senede okuduklarımdan ve en az 4 yıldız verdiklerimden toparlayayım:

* the ten thousand doors of january - alix e. harrow (masal gibi bir romandı bu)
* the midnight library - matt haig (goodreads'te en iyi kurgu kitabı seçilmiş, türkçe'ye de çevrilmiş bestsellerlar arasında duruyor falan ama bence çok da matah değildi. ama basit ve akıcı, okunur)
* once upon a river - diane setterfield (3,5tan ekledim)
* piranesi - susanna clarke (bu ablaya bayılıyorum) (jonathan strange & mr. norrell da olur kendisini yazmışken)
* the red garden - alice hoffman (massachusets'te bir yerde 300 yıllık bir sürede geçen hikayeler gibi kurgulanmış, ben sevmiştim)
the invention of morel - adolfo bioy casares (la invencion de morel'in çevirisi tabii ister istemez)
0
nimberjack
(14.11.21)
hemingway ve steinbeck romanlarina bir goz atin.
0
reavelyn
(15.11.21)
Pride and Prejudice :D
0
hot potato
(15.11.21)
(10)

Evdeki tatlının bir kısmını yememeyi başarmak

mg3929
Ne zaman eve bir porsiyondan fazla tatlı alıp bikaç gün yerim desem onun çoğunu ya da tamamını o gün bitiriyorum. Tatlıya normalde de düşkünüm, olmasa istemem ama evde varsa bitirmeden rahat edemiyorum. Bunu nasıl aşabilirim?
Ne zaman eve bir porsiyondan fazla tatlı alıp bikaç gün yerim desem onun çoğunu ya da tamamını o gün bitiriyorum. Tatlıya normalde de düşkünüm, olmasa istemem ama evde varsa bitirmeden rahat edemiyorum. Bunu nasıl aşabilirim?
0
mg3929
(13.11.21)
bir porsiyondan fazla almayarak.
0
Bruce
(13.11.21)
bruce'un dediği gibi ufak porsiyonlar alabilirsin.

belirli günler tatlı günü yapabilirsin. mesela belirli günler belirlediğin kadar tatlı ye. o günler dışında yeme ve alma. canın tatlı yemek istediği zaman zamanını gelmesini bekle ve o zaman da yiyeceğin için beklemeye çalış.uzun süre beklemek zor geliyorsa başlangıç için 2 günde 1 yapabilirsin mesela.

bir de kan şekeriyle alakalı. kan şekerin yükselirse pek yemek istemezsin. öncesinde bir meyve yiyerek kan şekerini yükseltebilirsin. böylece canın çok istemez.
0
black mamba
(13.11.21)
Valla bence fazla almayarak olur ama bu sürdürülebilir olmaz. Esas olan da dibinde olan bir şeyi yememe iradesi gösterebilmek. Yani illa ki evinde fazla tatlı olacağı günler olacaktır. Bence iradeni terbiye etmen gerek. Şu kadar yiyeceğim fazlası zarar. Yersen kendini cezalandirabilirsin. 1 ay tatlı almayacağım vs gibi.
0
Amaranta ursula
(13.11.21)
Almamayı ben de biliyorum irademi nasıl geliştirebilirim onu soruyordum.
0
🌸mg3929
(13.11.21)
Kan şekerin, insülinin sana ye derken dolapta tatlı bırakmana imkan yok bence. Belli bi süre almayarak hormonal dengeni oturtabilirsin. Sonrasında irade göstermek daha kolay olur.

Bir de irade gücü sınırlı bi güç. Eğer zor bi gün geçirdiysen, iradeni gündüz kullandıysan akşam 0 dan irade gücü bulmana imkan yok. Bu yüzden insanlar sabah hayır diyebildikleri zararlı alışkanlıklara akşam hayır diyemiyorlar.

İrade gösteremiyorsan kendine çok yüklenme bu nedenle, gündüzlerin psikolojik anlamda yorucu geçiyorsa irade barın akşama kadar boşalıyordur. İrade gücü biten bit şey maalesef.

Bu nedenle uzmanlar işi asla iradeye bırakmazlar. Cips mi istiyorsun küçük paket al, tatlı mı istiyorsun küçük paket al, komşu koca bir tabak börek mi getirdi bir kaç tane ye geri kalanını çöpe boşalt vs. İrade sormuşsun ama irade oluşturmak yukarıdaki anlattıklarımdan dolayı zor olabilir ve bu senin suçun değil.
0
zimbirik
(13.11.21)
Bir süre aralıklı oruç düzeninde beslenirsen isteğin azalır.
0
fever
(13.11.21)
Ben herkes her konuda iradeli olması gerekli düşüncesine katılmıyorum :) Canın çekiyorsa alacaksın tabii ki. Tatlı arta da bilir, normal. Artanı canın da çekebilir, normal. İnsanız. Sürekli çevre koşulları kısıtlıyor zaten bizi. Mesela şöyle yapabilirsin, artacağını düşündüğün tatlıları ya akabinde hemen birileriyle paylaşırsın ya da yersin ve o yediğin zamanlara göre bi nevi "cheat day" ler oluşturursun kendine. Ama şunu net bi şekilde söyleyebilirim ki insanoğlu kısıtladıkça en ufak bir patlamada daha büyüğünü istiyor. Bu şekilde bi bakış açın olursa zaten akında hep bu düşünce de olmaz.
0
e mice
(13.11.21)
Tatlıyı ağzında beş on saniye tut, biraz çiğne, yutma ve çöp kutusuna tükür. Hem tadını almis olursun hem de kilo almazsın.
0
Trafalgar
(13.11.21)
youtu.be

Şuna denk geldim az önce. İzlemedim ama işine yarayabilir.
0
zimbirik
(14.11.21)
Ya hep ya hic oluyor maalesef, gozden uzak olacak, alinmayacak
0
gunes123
(15.11.21)
(5)

sessiz youtube kanallari

polypropylene
liziqi yada kend heyati gibi baska boyle sessiz konusmasiz youtube kanallari var mi? hipnoz oldum daha fazlasini istiyorum!
liziqi yada kend heyati gibi baska boyle sessiz konusmasiz youtube kanallari var mi? hipnoz oldum daha fazlasini istiyorum!
0
polypropylene
(08.11.21)
Alvin Zhou
0
inheritance
(08.11.21)
Hamimommy
0
ms brownstone
(08.11.21)
Haegreendal.
0
Amaranta ursula
(08.11.21)
chezidek
(08.11.21)
www.youtube.com


www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com



İlk videoya ait kanal benim favorim ama çok uzun zamandır yeni video yüklemiyor. Liziqide 3 aydır falan yüklemiyor çok üzücü. diğerleri halen aktif.Bu kanallar benim favorilerim tavsiye ederim.
0
hayalhayal
(08.11.21)
(5)

Dikkat sorunum var mı, varsa nereye gitmeliyim?

biseysorcaktim
Uzun zamandır kitap okumuyor / okuyamıyorum. tekrar öğrenci olmam gerekse muhtemelen ders çalışamam. işlerimi yaparken odaklanmıyor, bir kaç dk içinde dikkatim dağılıyor bu yüzden işlerim uzun sürüyor. her şeyi neredeyse yarım bırakıyorum. kitap okumaya gayret etsem bazen hiç farkında bile olmadan b
Uzun zamandır kitap okumuyor / okuyamıyorum.
tekrar öğrenci olmam gerekse muhtemelen ders çalışamam.
işlerimi yaparken odaklanmıyor, bir kaç dk içinde dikkatim dağılıyor bu yüzden işlerim uzun sürüyor.
her şeyi neredeyse yarım bırakıyorum.
kitap okumaya gayret etsem bazen hiç farkında bile olmadan bir kaç sayfa ilerlemiş oluyorum. sonra geri dönüp tekrar okuyorum oraları, hiç okumamış gibi hissediyorum.

velhasıl bu saydıklarım hayatımı olumsuz etkilemekle beraber çözümünü benim mi bulmam gerekiyor yoksa tıbbi bir destek almalıyım bilmiyorum.
açıkçası bu bir sağlık problemi mi yoksa benim sorunum mu bilemedim.

eğer medikal bir şeye ihtiyacım varsa nereye gitmeliyim? psikolog mu, psikiyatri mi? bu saydıklarım azıyla çoğuyla tanıdığım her insanda var neredeyse. bu yüzden hangi ölçüye geldiğinde bu bir sorun olarak nitelendiriliyor bilmiyorum ancak dikkat konusundaki eksikliğim beni sabote ediyor sürekli.
0
biseysorcaktim
(07.11.21)
Bu saydıklarınız günümüz için çok normalleşmeye başlayan şeyler ne yazık ki. Sorunuza cevap mı bilmiyorum ama ben bunu pomodoro ile biraz yenebildim. Öneriyorum.
0
Amaranta ursula
(07.11.21)
Pomodoro +1.
Bende aynı durum var ama pandemiden olduğunu düşünüyorum şua daha çok.

Günlük hayatınızı çok etkiliyorsa Psikiyatrist olabilir.
Psikologla biraz daha uzun sürer sonuç almanız, ama BDT'ye bakabilirsiniz.
0
dreamnesiac
(07.11.21)
Aynı durumdayım, iyi bir günümde öğlen 2'de bütün işlerim bitebiliyor, çoğunlukla aynı işi ya bitiremiyorum ya da akşam yemeğinden sonra da çalışmam gerekiyor. Pomodoro hiç etki etmedi, sürdüremedim.

Psikiyatrist ve ilaç tedavisi (amfetamin değil) bende olumlu etki yaptı, pomodoro ya da başka yöntemlerle çözemiyorsanız psikiyatriste danışmaktan zarar gelmez.
0
kobuzchu kiz
(08.11.21)
Kullandiginizi varsayarak: Tiktok, instagram, twitter, youtube(#shorts izliyorsaniz) gibi uygulamalara 1 ay kadar ara verin. Telefondan kaldirin. Bu bir ayda gelişme gormezseniz care psikiyatri.
0
ganbatte
(08.11.21)
Gecen hafta ADD tedavisine basladim. Bahsettiginiz seyler benim yas grubumda cok saglam miktarlarda var, arkadas gruplarinda surekli dert yaniliyor. Sorunun akilli telefonlar ve sosyal medya ile arttigini dusunuyorum.

Tedaviye baslama sebebim yillardir kariyerimde sikintilar yasamam ve son 1-2 senedir bunlarin artmasi.

Bir yandan iyi anlastigim ve bir sistem oturttugum bir psikolog ile 3 yildir anksiyete, imposter syndrome ve cocukluk travmalari uzerine gorusurken ADD oldugunu tahmin ettim sorunum icin Psikyatriye gittim, 2 haftalik bir degerlendirmaden sonra ufak dozda ilac basladik. Henuz ilac cok yeni, alistiktan sonra bakacagim duruma.

Bazi arkadaslarim da sorunun yayginligindan oturu olayin ADD degil mutsuzluk oldugunu iddia ediyorlar. Sevmedigimiz seyleri mecburen yapiyoruz, gelecegi goremiyoruz, amacsiziz ve bize alternatif olarak gosterilen amaclar genelde aptalca seyler. Cok haksizlar diyemem ama bazi problemler ben cocukken de oldugu icin teshis ve tedavi arayisina girmistim ben.
0
cleric
(08.11.21)
(7)

mezarlıkları çok sevmek

chezidek
sizin de görüşünüzü merak ettim, birkaç kişiyle laf arasında konuşurken yadırgandığımı farkettim çünkü.mezarlıkları çok seviyorum. bir yere taşındığım zaman yakınlardaki mezarlıkları kesin gezerim. bulunduğum yerde pazar günü her yer kapalı olduğu için park bahçe gezmek yerine mezarlık gezmeyi terci
sizin de görüşünüzü merak ettim, birkaç kişiyle laf arasında konuşurken yadırgandığımı farkettim çünkü.

mezarlıkları çok seviyorum. bir yere taşındığım zaman yakınlardaki mezarlıkları kesin gezerim. bulunduğum yerde pazar günü her yer kapalı olduğu için park bahçe gezmek yerine mezarlık gezmeyi tercih ederim.

orada yatanların hikayelerini merak ederim. kaç yaşında öldüklerini hesaplarım. geçmişe bakmak gibi oluyor sanki. onların da aileleri, sevdikleri, sevgilileri vardı. bu dünyadan gelip geçtiler işte falan gibi düşünürüm.

bir iki fotoğraf da koyayım bari gelmişken.

ibb.co

bunlar da abelard ve heloise'in mezarları. 1100lü yıllarda ölmüşler. mezarları sonradan birleştirilmiş gerçi ama tarihe tanıklık etmek için güzel bir fırsat.

ibb.co
ibb.co
0
chezidek
(07.11.21)
Abelard ve Heloise'in mezarlarını ben de görmek isterim. Ancak Karşıyaka Mezarlığı'nın ilgi çekici hiçbir tarafı yok.
0
stronzo
(07.11.21)
Ben de çok severim. Hatta gezmek için neden zaman ve imkan yaratmadığım için zaman zaman hayıflanıyorum. Cebeci Asri ve Aşiyan mezarlığını saatlerce gezmiş mezarlara, isimlere ve tarihlere bakıp üzerine düşünme olayını çok sevmiştim. Bence mezarlıklar biraz kendi hayatımıza ya da yaşayan diğer insanların hayatına bakmaktan (bakmak zorunda olmaktan) kaçmak için çok iyi yerlerden biri. Bu hissi tanımadığım kişilerin eski fotoğraflarına bakarken de yaşıyorum. Çok ilginç.
0
Amaranta ursula
(07.11.21)
Ben gidip gezmem ama genelde bol ağaç olduğu için o huzur atmosferini severim.
0
dissendium
(07.11.21)
mezarlıklar güzel yerler, yargılayanları sallama.
0
fever
(07.11.21)
ölümden korkmadığınızı düşündürür bu durum. bu güzel ama genel olarak tuhaf. ben de paris'teki ünlü mezarlığı gezdim zevkine ama o da bir sürü ünlü yatıyor, yılmaz güney falan var ve estetik bi mezarlık diyeydi. biraz anma biraz turistik gezi gibi yani. ki orada da bi ara kayboldum, ürktüm hafif. siz bi de fırsat yaratıp gidip geziyorsunuz rahatça. ne bileyim, değişik. ama iyi ya da kötü diye düşünmem tabii. değişik işte.
0
erenderk
(07.11.21)
Per laşez paris'te eyfel'den bile önce gittiğim bir gezi noktasıydı, ben de seviyorum kendine has mezarlıkları.

Tabii bizim kuru tahta çakılı müslüm mezarlıkları değil. Şişli'deki ermeni, italyan, musevi mezarlığı ne kadar estetik mesela.
0
Bruce
(07.11.21)
İstanbul’un en güzel yerleri mezarlıklar bence
0
damba
(08.11.21)
(7)

film önerir misiniz

marul hirsizi
türü osu busu önemli değil. önerin.
türü osu busu önemli değil. önerin.
0
marul hirsizi
(07.11.21)
Stranger than fiction
Groundhog day
The fall
0
hedep
(07.11.21)
Der siebente Kontinent (1989)
Den brysomme mannen (2006)
Dogville (2003)
Dear Diary (1994)

Şimdi baktım da hepsinin D harfi ile başlaması komik oldu gerçi:D
0
Amaranta ursula
(07.11.21)
Sahte kabadayi.
0
j r r tolkien hayrani
(07.11.21)
flight 7500
mulholland çıkmazı
gönül yarası
0
santimantal
(07.11.21)
Dry martina
0
baal
(07.11.21)
Le dîner de cons (1998) - www.imdb.com
Ruby & Quentin (2003) - www.imdb.com
100 numaralı adam
Shaun of the Dead (2004) - www.imdb.com
Hot Fuzz (2007) - www.imdb.com
The World's End (2013) - www.imdb.com
0
schopenhauerin kedisi
(08.11.21)
(10)

Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?

ms brownstone
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde. Benim bütün arkada
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.

Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
0
ms brownstone
(05.11.21)
Tek başıma gittiğim tiyatroda yanımdaki kişiyle oyun başlamadan numaralaştık etkinlik arkadaşı olduk:D
Kütüphanede birkaç gün göz aşinalığı sonrası günaydınlaştığımız biriyle de 1 hafta sonra arkadaş olduk:D
Yine çalışma salonunda masasında ilgimi çeken bir kitaba binaen sorduğum soruyla arkadaş olduk:D Sanırım en eskisi bu oldu 2013'ten beri çok sevdiğim bir arkadaşım.
0
Amaranta ursula
(05.11.21)
En yakin arkadasimla kutuphanede tanistim, olabiliyor bazen
0
euteamo
(05.11.21)
Ev arkadaşı ararken eve bakmaya gelen kız, bu şehirdeki işle anlaşırsam yerlesebilirim dedi. Bu arada diğer taliplerle görüştüm ama onda kaldı aklım. Karar öncesi aradım, işi olmamış ama bir şeyler içelim mi dedi. Yıllardır da farklı şehirlerde olsak da denk geldikçe görüşüyoruz.
0
i-pek
(05.11.21)
üniversitedeyken cafede tanışıp arkadaş olduğum insanlar oldu. üniversite sonrası olmadı hiç.
0
erenderk
(05.11.21)
iki kişi var(dı), ikisi de yabancı. biri mısır'dan expat, diğeri tataristan'dan öğrenci. ikisiyle de otobüste tanıştım ve tanışma hikayem neredeyse aynı. yüksek lisans yaptığım sıralar, sırtımda çanta, elimde bavul+ poşetler/bilgisayar çantası. memlekete gideceğim. terminale gitmek için şehiriçi otobüse binerken biri ingilizce bir şeyler söyleyip kaptı bavulu, otobüse çıkardı. mısırlı ile böyle tanıştık.
yine aynı sahne. bu sefer bavulu kendim çıkarmıştım, otobüsün ortasına doğru ilerliyorum. biri kalktı hatasız bir türkçeyle "lütfen, siz oturun." dedi. bu da tatar öğrenci oluyor.
ikisine de o gün bana niye yardım ettiniz diye sordum. biri o kadar yükle otobüse bindiğimi görünce kendisi gibi expat olduğumu sanmış, diğeri de bizim oranın insanlarına çok benziyorsun dedi.
1.5-2 yıl kadar arada buluştuk. kendi grupları vardı zaten, onlarla takıldım. sonra mısırlı dubai'ye gitti. 3-4 ay sonra da ben memlekete taşındım.
eksisozluk.com
0
ganbatte
(05.11.21)
Yol soran turiste ayni yone gittigim icin eslik ettim. Simdi Facebooktan muhabbetimiz var.
0
cleric
(05.11.21)
Los Angeles'tan bisikletiyle yola çıkıp dünyayı dolaşmaya başlayan bir gezginle tanışıp üç dört gün evimde misafir etmiştim. Hâlâ mailleşir, hâl hatır sorarız birbirimize.

Kalabalık caddenin kenarında, bir ağacın altında kocaman haritasına bakınan biriydi. Yanına gidip yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştum, sonra sohbet muhabbet derken başladı arkadaşlık :)
0
BuddyGuy
(05.11.21)
Olmaz mı?! Çok oldu çünkü rasgele insanlarla muhabbet etmeyi seviyorum :)
0
e mice
(05.11.21)
Turda tanistigim arkadasim var sayilir mi bilmiyurum. 10sene oldu bu yıl itibariyle, hala da gorusuruyoruz.

Onun disinda tek seferlik karsilasma ile arkadas olduklarim kalici olmadi.
0
stavro
(05.11.21)
Üniversite ortamında bu tarz durumlar çok olur. Bir gecede bir sürü kişiyle tanışır kaynaşırsın ve sonra birkaç hafta içinde o insanların izine bile rastlamazsın.
0
Avoiding The Puddle
(08.11.21)
(5)

şarkı kültürümü genişletmek istiyorum

isimsiz uye
bugün f.t.w.d.a. şarkısını yeni keşfettiğim için buna ihtiyacım olduğunu düşündüm. yıllarca pink floyd'da takılı kaldığım için çok az şarkı ekleyebildim kendime.
bugün f.t.w.d.a. şarkısını yeni keşfettiğim için buna ihtiyacım olduğunu düşündüm. yıllarca pink floyd'da takılı kaldığım için çok az şarkı ekleyebildim kendime.
0
isimsiz uye
(04.11.21)
hocam ftwda bilmiyorum da tarz söyle elimizden geleni yaparız duyuru olarak.
0
killerbee
(04.11.21)
killerbee: emre aydın, sıla tarzı pop ve her türlü rock olabilir. özgün müzik de çok severim kazım koyuncu, ahmet kaya tarzı
0
🌸isimsiz uye
(04.11.21)
Tür olarak indie- rock öneriyorum. Grup olarak derseniz:
The Afghan Whigs
Beirut
Calexico
Iron and wine
Arap Strap
Joy Division
Kings of convenience
The war and drugs
Cake

Ben hepsine kefilim tümü çok kaliteli gruplar. Muhakkak seveceğiniz parçalar olacaktır.
0
Amaranta ursula
(04.11.21)
Spotify ya da diğer müzik uygulamalarını kullanmıyorsunuz sanırım. Onların çok faydası oluyor. Dinlediklerine göre hazırlanan Haftalık keşif listeleri, size özel tür çalma listeleri, sanatçı ve şarkıların radyoları bir çok yeni şarkı grup tanımamı sağladı.
0
Ufuk
(04.11.21)
youtube music çok başarılı.
başlangıçta beğendiğin grupları seç ve daha sonra beğendiğin veya beğenmediklerine göre şahane önerile alacaksın. bir süre aynı ve benzer önerilere katlanman gerek tabii. neticede yapay zekanın seni öğrenmesini bekliyoruz.
0
d e j i n
(04.11.21)
(23)

The Office izlemeye dayanamadım

alperz
Hiç izlememiştim. Bugün açıp izleyeyim dedim. İkinci bölümü bitiremedim. Başroldeki adam resmen gıcıklık abidesi. Kafayı gömesim geldi. Kapattım ben de.Soru: Sorun bende mi?Cevap: Evet bölümler ilerledikçe maykıl başkalarını değil kendini rezil ediyor sadece. hele ikinci sezondan sonra adama resmen
Hiç izlememiştim. Bugün açıp izleyeyim dedim. İkinci bölümü bitiremedim. Başroldeki adam resmen gıcıklık abidesi. Kafayı gömesim geldi. Kapattım ben de.

Soru: Sorun bende mi?

Cevap: Evet bölümler ilerledikçe maykıl başkalarını değil kendini rezil ediyor sadece. hele ikinci sezondan sonra adama resmen tarz değiştirtmişler. üçüncü sezonda falan aslında berbat geçmiş bir çocukluktan dolayı böyle olduğunu gözümüze sokmalar falan... neticede sıradan bir diziymiş. izliyorum öylesine.

muhtemelen ilk bölümlerden sonra herkes benim gibi düşündü ve senaryo ekibi böyle bir değişiklik yaptı.
0
alperz
(02.11.21)
Ben de birkaç bölümde bıraktım. Seinfeld'e kaçtım.
Falanca sezonu atlatırsan güzel diye cümleler kuruyolardı burada, ilk sezon sanırım :)
0
dreamnesiac
(02.11.21)
UK versiyonunu izlemiştim ben de. Değişik bir tarzı var. Beğenmemen normal. Bence sorun yok. Ben bitirmiştim Rick Gervais hatrına ama çok da bayılmadım diziye.
0
himmet dayi
(02.11.21)
Aslında Cringe Comedy olduğu için herkese hitap etmeyebiliyor. Peep Show gibi bu da. Başkası adına utanmak deyiminin karşılığı oluyor çoğu zaman. Ben çok sevmiştim, bence birkaç bölüm daha şans verebilirisiniz. US versiyonu için konuşursam Michael Scott benim favori dizi karakterlerimden biri. Günlük hayatta çoğu zaman bir şeyi anlamadığım o anlarda şu sahneyi hatırlayıp gülüyorum.
images.app.goo.gl
0
Amaranta ursula
(02.11.21)
dunyanın en komik dizisi bence us versiyonu. ilk bolumlerde ben de tereddut etmiştim. gittikçe güzelleşiyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(02.11.21)
2. Sezon ortasi Ve 3. Sezon keyif vermeye başlıyor. Başlangıcı aşırı sıkıcı ve kötü. Tabii başta mantığı, çekimleri vs de anlamaya çalıştığın için salakca geliyor. Sonra ısınıyorsun
0
westblack
(02.11.21)
US versiyonu için konuşuyorsak dünyanın en iyi komedilerinden biri. İlk bölümler Michael'a gıcık olurken gittiği bölümde hüngür hüngür ağlamıştım. Sizin gibi yapan çok kişi var sanırım, cringe comedy sarmıyordur belki.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.11.21)
ilk başladığımda ilk bölümleri izleyip garip bulup bırakmıştım. sonra yeniden bi şans verdim ve şu an bitmesini hiç mi hiç istemiyorum :/

sarmadıysa da zorlamanın pek bi alemi yok açıkçası. çok beğenilse de herkese hitap etmeyebilir. sevmediğin bir şeyi izleyerek vaktini tüketme derim. sorun ne sende ne dizide. olur böyle şeyler.
0
olutaklidi
(02.11.21)
ben de geçenlerde aynı manada soru sordum burda. Cringe karakter üzerinden yürüyen komedilerden keyif alamıyorum başkası adına utanma duygumdan dolayı. Hem Michael Scott hem de Dwight o kadar cringe karakterler ki, 5 dakika izlesem gözüm seğirmeye başlıyor. Zorlaya zorlaya ikinci sezonun sonuna kadar geldim ama sarmadı beni yani.

Aynı örneği vermiştim mesela, Türkiye'de de Avrupa Yakası'nda Burhan karakterine uyuz olduğum için hiç keyif alamadım o diziden.
0
nundu
(02.11.21)
ben de ilk izlemeye başladığımda 2-3 bölüm izleyip bu ne be deyip kapatmıştım. yıllar sonra ikinci şansı verdiğimde biraz daha sabrettim. başlarda çok zor izleniyor ama dayanabilirseniz sonrasında inanılmaz güzel bir dizi olduğunu fark ediyorsunuz. bitirdiğimde çok üzüldüm bittiği için. bi şekilde dayanıp karakterlerle, ortamla bağ kurduktan her şey çok doğal gelmeye başlıyor ve izlemeye doyamıyorsunuz.
0
mtfbwy
(02.11.21)
Ilk bölümleri Amerika'da da benzer tepkiye yol açmıştı ama sonuç olarak gelmiş geçmiş en iyi 2-3 komediden biri oldu.
Michael harbiden çok zorluyor, özellikle scott's tots... Ama karakter bu yani insan yerin dibine giriyor izlerken.

Iki kere izledim, totalde de sürekli youtube videolarını izliyorum.
0
logisticsmanager
(02.11.21)
evet bu başkası yerine utanma hissi bende de çok baskın, o yüzden bir çok espri kaynadı gitti, gerilip gerilip bıraktım sonunda. sonra eşimle tekrar izlediğimizde bir şekilde bu hisleri baskılayabildim, arada bir iki michael'a ısındıran, aslında kendince iyi bir karakter olduğunu hissettiren bölümler de geldikçe sevmek devam etmek kolay oldu. cidden ikinci bir şansı hak eden eşi bulunmaz bir dizi.
0
engelbert humperdinck
(02.11.21)
İlk sezonu izleyip devam edebilirsen fikrin değişecek çok büyük ihtimalle. Çevremden duydum beğenisine güvendiğim birsürü insan bayılıyor gibi bi durum varsa devam et dayan, yoksa bırak gitsin dizi dolu.
0
nickimin hakkini veremedim
(02.11.21)
youtu.be

Su sahneye gulduysen izle.
Yoksa sarmaz
0
divit
(02.11.21)
herkese hitap eden bir dizi değil, başta ben de çok garipsemiştim. eşim hiç başlayamadı bile, sarmadı beni dedi ve izlemedi.

başladığım güne kahrolsun diyorum, çünkü bittiğinde sonsuz bir boşluğa düştüm. karakterler, gelişimler, olaylar, o kadar saçma ve eğlenceli ki..
0
trajikomix
(02.11.21)
US versiyonu benim için dünya üzerindeki en komik dizi. Ben ki izlediğim sitcomlarda bölümlerin %80’inde falan tebessüm bile etmeyen biriyim, The Office izlerken hemen hemen her bölümde kahkaha attığımı hatırlıyorum.

Yalnız hangi versiyonu izlediğinizi yazmamışsınız ve ben UK versiyonundan bahsediyorsunuz gibi anladım. Ricky Gervais çok itici gelmişti bana da David rolünde ve 2. bölümden sonra dayanamayıp kapatmıştım. US versiyonunda ise Steve Carell o kadar tatlı ve sempatik ki izlediğim bütün sitcomlar arasında favori karakterim Michael olabilir.
0
ms brownstone
(03.11.21)
us versiyonu hayatımda izlediğim en iyi komedi dizisi. michael scott da en sevdiğim komedi dizisi karakteri. mockumentary tarzına alışık değilsen sarmayabilir. bana da 2021 yılında gülme efekti ve gerçek mekan yerine set kullanmak tuhaf geliyor. o yüzden sit-com izlemiyorum.
0
sir gawain
(03.11.21)
tam olarak aynı sebeplerle ve çekim mantığı yüzünden iki bölüm dayanabildim. ama bir yıl sonra falan oturup izledim en baştan, birkaç bölüm sonra alışınca karakterlere bırakamıyorsunuz. ben üç defa falan izledim herhalde bir yıl içinde.
0
rahip janick
(03.11.21)
Kardeşim ve çevremdekiler çok seviyor diye. 2 defa başladım. 2 defa sarmadı ve bıraktım. 3. seferde bir boşlukta denk geldi de başladım ve devam edip bitirdim. Güzel dizi ama komedi dizileri kategorimde daha iyileri var.
0
nawar
(03.11.21)
michael scott ilk bölümler fazla antipatik duruyor.
zaman içinde karakterler gelişiyor, olgunlaşıyor, michael da buna dahil.

ben de 1,5 ay evvel başlamıştım. şimdi son sezondayım. bir an evvel bitirip bir kaç ay sonra ilk sezonları tekrar izlemek istiyorum. çünkü anladım ki, michael'ın michael olduğu bölümler en keyiflilermiş.
0
barankovan
(03.11.21)
ilk sezon 7 bölüm ve dediğin gibi çok zorluyor insanı, ama lütfen devam et izlemeye
0
noxell
(03.11.21)
Evet bölümler ilerledikçe maykıl başkalarını değil kendini rezil ediyor sadece. hele ikinci sezondan sonra adama resmen tarz değiştirtmişler. üçüncü sezonda falan aslında berbat geçmiş bir çocukluktan dolayı böyle olduğunu gözümüze sokmalar falan... neticede sıradan bir diziymiş. izliyorum öylesine.

muhtemelen ilk bölümlerden sonra herkes benim gibi düşündü ve senaryo ekibi böyle bir değişiklik yaptı.
0
🌸alperz
(11.11.21)
her dizi ilk basta biraz yoruyor, sonradan temposu oturuyor. dizinin olayi cringe zaten ben bile bazi sahnelerde gozumu falan kapattim yani bu kadar da mallik olmaz diye. sorun tamamen sende diyemeyiz ama biraz daha devam edersen sevecegine eminim.
0
bay b
(11.11.21)
uk garipti biraz ama tarz o
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
(3)

Uçakla salça getirmek

Uncle Sam
Yarın memlekete gideceğim dönüşte 6 kilo ama parça parça biber salçası getireceğim. Biliyorum kabin bagajında izin verilmiyor ama kargo bagajında güzelce paketleyip valize koysak sıkıntı olur mu? Tecrübe edenler paylaşırsa sevinirim.
Yarın memlekete gideceğim dönüşte 6 kilo ama parça parça biber salçası getireceğim. Biliyorum kabin bagajında izin verilmiyor ama kargo bagajında güzelce paketleyip valize koysak sıkıntı olur mu? Tecrübe edenler paylaşırsa sevinirim.
0
Uncle Sam
(02.11.21)
Sorun olmaz. Valizde sıvı da getirilir, salça da.
0
himmet dayi
(02.11.21)
Sıkıntı olmaz, çok getirdim.
0
Amaranta ursula
(02.11.21)
Güzelce istifleyin üzerine de kocaman bir not yazın. "Atmayın kırılabilir"
0
burty
(02.11.21)
(20)

Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi / ettirir misiniz?

gmzo
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığım
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığımız ülke de malum, toplum baskısı ve arkadaşları arasında alay konusu olması da söz konusu olabilir. Sünnet olacaksa ya doğar doğmaz ya da 4 yaşından sonra öneriliyor.

Sizin düşünce ve deneyimlerinizi merak ettim..
0
gmzo
(01.11.21)
Yeni evlendim, Allah izin verir de oğlumuz olursa doğar doğmaz sünnet yaparız.
Ayrıca Çocuğun ergenlikte arkadaşlarıyla neler yapacağını da, neler yaşayacağını da bilmiyoruz sonuçta.
Allah sağlıklı evlatlar nasip etsin
0
etna
(01.11.21)
çocuğum yok. ettirmem. arkadaşları arasında neden ve ne şekilde alay konusu olacak?
0
rewlack
(01.11.21)
allah bağışlasın öncelikle, sağlıkla büyütün :)
çoğu arkadaşım doğumdan sonra ilk fırsatta hallettiriyor o işi. sağlık açısından gerekli bir uygulama diye biliyorum. işin dini yönü, toplum baskısı vs. den uzak çocuğa da travma yaratmayacak bir dönemde çözmek gerekli diye düşünüyorum.
0
erty_ksk
(01.11.21)
Tabi ki ettiririm.
Hem dini inancım gereği, hem de sağlık açısından.
0
mg3929
(01.11.21)
uzun sure kararsiz kaldiktan ve yaptirmamayi dusundukten sonra cocuk doktorumuzun israriyla yaptirmaya kalkistik ve istanbul'da en onde gelen cocuk cerrahlarindan birinden randevu aldik. muayene sonrasi dini acidan bir kaygimiz yoksa neden yaptirmak istedigimizi sordu. dibi bir kaygimiz olmadigini, saglik icin istedigimizi soyledigimizde de gerek yok dedi. yani cocugun pipisi gayet saglikli gorunuyor saglik acisindan bir sorun yasanirsa da sunnet olmayan farkli bir operasyonla sorunu gideriyoruz ama cocugun vucut butunlugune mudahale etmeye gerek yok dedi. apandisit de vucutta aktif islevi olmayan ve sorun cikarabilecek bir organ, gidip aldiriyor musunuz dedi hatta :) o noktadan sonra zaten istemeye istemeye yaptirmaya karar verdigimiz bu operasyondan vazgectik.

ama yaptirilmak isteniyorsa ilk 1 ay icinde yaptirmak daha avantajliymis anestezi vs. olmuyormus sanirim ve cok daha hizli iyilesiyormus. yaptiracak olsam dogar dogmaz yaptirirdim.

toplum baskisi icin de soyle dusunduk, bizim cocuklugumuzda zaten bu is 10 yas civarinda yapiliyordu ama simdi cok daha kucuk yaslarda yapiliyor. dolayisiyla dogumda yapildi bitti der gecer arkadaslarina, cikarip pipisini de gostermeyecek kimseye sonucta. ilerde kendisi isterse yaptirsin dedik :)
0
in vino veritas
(01.11.21)
yaptırırım, doğar doğmaz yaptırırım büyüyünce travmasını yaşamasın. sünnet düğünü vs ise asla yaptırmam ne olursa olsun.
0
matilda
(01.11.21)
sağlıklı bir hayat dilerim evladınıza.

bu aslen benim de iki arada bir derede kaldığım bir konudur. çocuğum yok.

ben 3.5 yaşında bir dizi enfeksiyon geçirmem sebebiyle doktorun önerisiyle sünnet oldum.

arada kaldığım konu sünnetle alınan derinin aslında koruyucu bir kapak olması.. ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sağdan soldan okuduğum kadarıyla bu kapak, kilot ve pantolon içindeki normal hareketlerde penisi koruyormuş ve sünnet olan insanlar zaman içinde bu ufak sürtünmelerden dolayı az da olsa his kaybı yaşıyormuş.

öte yandan sağlık açısından diyolar ama dünyada kaç milyar insan sünnetsiz yaşıyor. demek ki çok da alakalı değilmiş sağlıkla, hijyenle de enfeksiyonların önüne geçilebiliniyormuş.

imkansızlıklardan dolayı askerde sünnet olan insanlar tanıdım ben, genel olarak hahaha hihihi diye kısa gülüşmelerimiz olsa da kimsede kötü bir düşünce veya algı olmadı. zaten basit bir operasyon olduğu ve genital bölge söz konusu olduğu için kendisi söylemedikten sonra kimse de farketmez.

ben sizin yerinizde olsam bu seçimi kendisine bırakırım. tabi benim yaşadığım gibi kronikleşen bişey olursa doktorlar zaten sünnet etmeliyiz şeklinde önerilerde bulunacaktır ondan bahsetmiyorum.
0
killerbee
(01.11.21)
Çocuğa temizlik eğitimini iyi verirseniz sorun yok her çişten sonra temizlenip yerine kaldırılması gereken bir şey olduğu bilincine varırsa temizlikle ilgili bir problem yaşamaz. Onun dışında vücut bütünlüğü +1
0
apocalipy
(01.11.21)
çocuk yok.
evlendiğimde eşimle konuşmuştuk ve erkek ya da kız çocuk fark etmeksizin sünnet yaptırmama kararı almıştık. (müslüman olmadığınızda erkek sünnetinin, kız sünnetinden çok farkı olmuyor gibi)

toplumun baskı unsurunu biz de düşündük. "afrikada olsak toplum baskısından kaçmak için kızımızı sünnet ettirmeyeceksek; türkiye'de niye baskıya boyun eğelim?" dedik.

bi de tabi psikolojik hasarından, ileride erken boşalmaya; seksten alınan zevki düşürmesinden idrar yolları enfeksiyonuna dek kötü yanlarını da okuduk.
0
barankovan
(01.11.21)
@mg3929 +1
0
Amaranta ursula
(01.11.21)
Ya doğar doğmaz yaptırın ya da bırakın büyüyünce kendi karar versin. Ben ikincisini yapmayı düşünüyorum.
0
prole
(01.11.21)
Yaptıran 2 farklı arkadaşım var pişmanlar. Dini konularda hassas olan, kurallarına göre yaşamaya çalışan ya da inançlı kişileri dışarıda tutuyorum. Ama genel olarak bunun dışında iken konu sünnete gelince koşarak gitmek bir ikilem oluşturuyor.

Çocuğa sorulmadan yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendi aklı erince ne isterse yapılır.

Doktor konusunda: Türkiye'deki doktorların çoğu müslüman bakış açısıyla bakıp destekliyor sünneti. Hamilelikle haftada 1 kadeh alkole karşı çıkan doktorlar gibi. Tıbbı, eğitimleriyle değil inançlarıyla yorumlayan kişiden uzak olmak lazım.

Sağlık problemleri konusu: Sünnetin cinsel birleşmeden alınan zevki azalttığı ispatlanmış bir gerçek. Hastalık konusu da, hastalandığında düşünülür. Görür görmez "ay sünnet olmadığından olmuştur, hemen keselim kurtulsun" diyen kolaycı doktorlara da düşmemek lazım.
0
lcha
(01.11.21)
Konuya çok uzağım. Kadınım, evli değilim, çocuğum da yok. Ama psikoloji ve sosyoloji okumuş biri olarak şu düşüncelerimi paylaşmak istedim naçizane;

toplumumuzda çoğu ailenin dini gerekçelerle olmasa bile topluma uyum sağlamak adına hiç düşünmeden ezbere sünnet yaptırdığı bir gerçek.

siz böyle bir konuya gayet eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. büyük ihtimalle tahminim hayatın başka alanlarında da bu bakış açınız geçerli. bu anlamda topluma ezbere uyum gösteren bir aile değilsiniz ve aslında bu ülkede azınlıktasınız :) ve çocuğunuzu da böyle büyüteceksiniz.

demem o ki, sünnet yaptırsanız bile çocuğunuz büyüyünce böyle bir ailede yetiştiği için başka konularda toplum baskısına maruz kalacak. topluma ezbere uyum sağlamayan herkesin şu an maruz kaldığı gibi.

dolayısıyla sünnetten daha önemli olan çocuğunuzu daha küçük yaşlardan bu toplum baskısı ile başa çıkabilecek şekilde yetiştirmeniz gerekecek aynı zamanda.

çok basit bir örnek olarak şu aklıma geliyor; oruç tutan bir aile değilseniz ve çocuğunuzun arkadaşları arasında ailesi oruç tutanlar çoğunlukta olursa bunu da aralarında konuştukları zaman çocuğunuz dışlanabilir veya arkadaşlarından mahalle baskısı hissiyatı yaşatacak davranışlar görebilir.
0
la lykia
(01.11.21)
Çocuğunu Saint benoit, Saint Josephte falan okutabileceksen yaptırmasan da sıkıntı olmaz.

Mahalle arası okullarda sünnetten daha ağır travma yaşar.

Sosyoekonomik konum belirliyor yani. Arkadaş ortamı falan buna göre şekillenecek.
0
roe
(01.11.21)
yabancı forumlarda sonradan müslüman olup kestirenlerin görüşlerini okuyup karar verin bence
çoğumuz erken yaşlarda olduğumuz için kıyas yapamıyoruz

eğer yaptırcaksanız doğum sonrası ya da
çocukken yaptırcağınıza ergenlikten sonra kendisi karar vermesi daha mantıklı
renk farkı olur herhalde ama en azından çükümü kescekler korkusu yaşamaz, kendisi pansuman yapar
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
Sağlık açısından gerekli derken hangi sağlık açısından? Sağlık yalnızca fiziksel olarak mı ele alınıyor, psikolojik olarak sağlıklı olduğuna dair kanıtı olan paylaşsa da faydalansak güzel olur. Ben kararsızım, yaptırmama fikrim daha baskın ama.
0
Josephine.
(01.11.21)
sağlık için kesilmesi gerekiyorsa bacağı bile kesiyorlar, o açıdan
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
8 yaşında üstüne üstlük 40 derece yaz sıcağında olmuştum. Çektiğim acıyı kaç yıl geçmesine rağmen hala hatırlarım. Kesinlikle doğar doğmaz yaptırın. Çocuk kendi karar verecek olgunluğa gelene kadar iş işten geçmiş olur.
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
Evliyiz ama çocuk yok. Yaptırmama kararı aldık. Penisi korumakla yükümlü bir dokunun kesilmesinin doğru olmadığını söylüyor doktorlar. Hatta göz kapağını kesmek gibi bir şey olduğunu söylemişti gittiğimiz bir doktor.

Bu nedenle yaptırmam. Bence bizim jenerasyonda doğru bilgiye ulaşım vs daha kolay olduğu için bizim çocukların çevresindeki her çocuk sünnetli olmaz bizim gibi.
0
zimbirik
(01.11.21)
www.shape.com

www.reddit.com

fark yok tamamen kişisel his, sağlık ve hijyen şartlarıyla ilgili
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(19)

okumaya devam etmekte zorlandığınız romanlar

la lykia
ilk sorum:bir romana başlayıp neredeyse (yani yaklaşık diyelim) 1/3'ünü okuduktan sonra hala daha devam etmekte zorlanınca ne yapıyorsunuz? mutlaka inat edip bitiriyor musunuz, yoksa yarıda bırakıyor musunuz? bitiriyorsanız devam edebilmek için taktikleriniz var mı?ikinci sorum: şimdiye kadar devam
ilk sorum:

bir romana başlayıp neredeyse (yani yaklaşık diyelim) 1/3'ünü okuduktan sonra hala daha devam etmekte zorlanınca ne yapıyorsunuz? mutlaka inat edip bitiriyor musunuz, yoksa yarıda bırakıyor musunuz? bitiriyorsanız devam edebilmek için taktikleriniz var mı?

ikinci sorum: şimdiye kadar devam etmekte/bitirmekte en çok zorlandığınız roman/romanlar hangileri?

üçüncü sorum: neden zorlanmıştınız? dili mi ağır geldi, konusu mu ilginizi çekmedi vb?

teşekkürler :)
0
la lykia
(30.10.21)
Vadideki Zambak'ta çok zorlanmıştim. Ölüm gibi bir şeydi. Milena'ya mektuplar'dan sonra çok rahat bırakıyorum artık. Ille de bitirmek için kasmak çok saçma bence. Hayat bir şeylere skor odaklı bakmak için çok kısa. Varsın yarım kalsın kendime işkence ederek okuyacaksam neye yarar?

Şu sıralar Kierkegaard'in Bir parça felsefe'si. 2 kere şans verdim. Gitmiyor. 3.icin belirsiz bir tarihe erteledim. Felsefe temelim olmadığı için beni zorladı açıkçası.
0
Amaranta ursula
(30.10.21)
Madam bovary. Lisede edebiyat hocamız tüm sınıfın okumasını şart koşmuştu ama tüm sınıf isteksizdi ve kitabın kalınlığından yakındıklarını hatırlıyorum. Benim için bundan çok dili ağır gelmişti ondan bitirememiştim bırakmıştım. Bulursam okumayı isterim köy gibi bir yerde geçiyordu mekan olarak hoş aslında.

Bir diğeri de montaigne denemeler. Adamın her anlattığını olağanüstü şaşırarak okuyordum pek çok anlattığı şey yaşamıma uyuyordu ama iki kez başlayıp bitiremedim onu da bitirmek istiyorum.
0
izza
(30.10.21)
Sırf bunu yazmak için giriş yaptım :) Jean Paul Sartre - Bulantı

Üstüne sadece kitabı okumakta zorlanmakla da kalmadım yakaladığım kitap okuma ivmesini de kaybettim illa bunu okuyup bitireceğim diye.
0
niyazi mısri
(30.10.21)
Ben Vadideki Zambak'ı lisedeyken okumuştum, boş derslerde açıp okuyordum, hiç zorlanmadığım bi romandı :) Biraz içinde kendimi buluyordum, belki de o yüzdendir.

Zorlandığım roman: yüzyıllık yalnızlık. İsimler çok benzer, hikayeyi kafada oturtamamıştım, kim kimdi sürekli karışıyordu. Kitabın kalitesine sözüm yok ama keşke isimler daha ayırt edici olsaymış :)
0
do you remember me
(30.10.21)
sofie'nin dunyasi var, icim bayilmisti okurken asiri sıkılmıştım, benim neyime zaten felsefe filan. daha da bulasmadim o yuzden.

bir de huzur var ahmet hamdi tanpinar'in, bu da universitede turkce dersinin sinav konusuydu, huzurumu kacirmisti resmen bitmedi bitmedi, neydi ne degildi hatirlamiyorum bile. nefret etmistim sadece bu bilgi var :)

bir de 3 sayfadan filan olussa da zweig'in kitaplari cok yoruyor beni. icim daraliyor okurken. sevmeye sevmeye okuyorum yine de merak da ediyorum cunku bi yandan. 20 sayfalik hikayeyi 1 haftada bitirdigim oluyordu o kadar yoruluyordum okurken. artik kendime iskence etmiyorum, sevmedigim hicbir kitabi okumaya zorlamiyorum. hayat sevmedigim kitaplari bitirmeye kasmak icin cok kisa.
0
in vino veritas
(30.10.21)
Eskiden bitirmeye zorluyordum kendimi. Yaşım ilerledikçe bu huyumdan yavaş yavaş vazgeçtim. Zaten milyon tane okunacak kitap var ve ömrüm yetmeyecek. Ne zorlayacağım kendimi, şak diye başka kitaba geçiveriyorum artık.

Ama eskiden beri şöyle bir huyum var, o bıraktığım kitaba birkaç yıl sonra mutlaka geri dönerim. Bunu yapmasaydım tutunamayanlar gibi bir eseri asla tanıyamayacaktım mesela, lisede kurcaladığım bayık bir kitap olarak kalabilirdi benim için.
0
invictae
(30.10.21)
Valla devam etmekte zorlaniyorsam devam etmiyorum. Oyle baslayip da biraktigim cok kitap var.

Benim de simdiye kadar en cok zorlandigim kitap vadideki zambak. Niye dersen -ki demissin- cunku ortaokulda zorla okutmaya calistiriyorlardi. Olayin dayatma olmasi basli basina kotuyken bir de balzac mubareginin asiri betimlemeleri o yaslarda yormustu beni. O yuzden dusuk not alma pahasina bile bitirmemistim. Daha sonradan betimlemelerle pek problemim kalmadi hatta ilgimi ceken konularda 'ne kadar cok betimleme o kadar iyi' seklinde bir dusunce olustu ancak yine de o kitaba ikinci bir sans veresim yok.
0
j r r tolkien hayrani
(31.10.21)
3-4 yıl öncesine kadar çok zorlansam da mutlaka bitirirdim elimdeki kitabı bir şekilde. Şimdi çok zorlamayıp bırakıyorum daha sonra daha uygun bir zamanda okuyabilmek için.

Yakınlarda okumayı bıraktığım roman pek olmadığı için aklıma gelen de olmadı pek ama 1/3’üne bile gelemeden bıraktığım tek bir roman oldu son birkaç ayda o da Sineklerin Tanrısı. Yani çok seveni olan kült bir roman olduğunu biliyorum ama 40 sayfa bile dayanamamıştım sanırım. Hiç bana göre değildi.

Şimdi hatırladım da Cesare Pavese’yi çok sevsem de Yaşama Uğraşı beklediğim gibi iç dünyasını anlatmaktan çok edebiyat üzerine bir eleştiri gibi başlamıştı ve onu da çok fazla okumadan bırakmıştım bu yüzden geçen sene. Gerçi bu roman değil ama aklıma geldi yazarken. Yaşama Uğraşı’nı yine okurum uygun bir zamanda ama Sineklerin Tanrısı’ndan emin değilim.
0
ms brownstone
(31.10.21)
Şeker portakalı. Hayatta zorla okuduğum tek kitap olabilir. Ergenlik döneminde herkes çok seviyor, ben niye sevmiyorum düşüncesiyle bitirmek için aylarca elimde dolaştı, en sonunda yarım bıraktım zaten. Onun dışında zorla okudugum ya da yarım bıraktığım kitap olmamıştır.
0
fraise
(31.10.21)
(bkz: saatleri ayarlama enstitüsü ) nedense beni çok zorladı ya çok üzülüyorum. ben ahmet hamdi tanpınar' ı oğuz atay' ın en sevdiği romancı olduğunu öğrendikten sonra okumak istemiştim ama çok zorlandım belki konu beni içine çekseydi dili zorlardım ama hem konu hem de dili.
0
guitarissimo
(31.10.21)
suç ve ceza.

raskolnikov de diğer karakterler de çok baydı beni.
0
floydian
(31.10.21)
50-100sayfa arası şans verir sonra bırakırım.
Direnmenin estetiği çok zorladı beni.
0
ykyt
(31.10.21)
Eskiden zorla bitirirdim, artık kolayca pes ediyorum. Zorla bitirdiğim dönemlerde bile devam edemediğim iki kitap var: Benim Adım Kırmızı ve Bit Palas.

Şu aralar dikkat dağınıklığı da eklenince "öf sarmadı" diye kenara attığım çok kitap var, hatta çok sevdiğim yazarların kitaplarına da yapıyorum aynı şeyi ve çok üzülüyorum.
0
kobuzchu kiz
(31.10.21)
1- oluyor, aslında kitabın ve yazarın bilinirliğine göre hareket ediyorum. eğer adı sanı duyulmamış bir kitapsa okumaya devam etmiyorum. yok bilindik, beğenilen ve üzerine konuşulan bir kitapsa neden bu kadar önemli olduğunu, ne anlattığını görmek için zorluyorum kendimi.

2- notr dame'ın kamburu ve sevgili arsız ölüm geldi aklıma ilk.

3- mesela sevgili arsız ölüm'de hikayeyi anlatış şekli çok hızlı ve çok yorucuydu, entry de girmiştim #108275818
notr dame'ın kamburunda da özellikle yapıların anlatıldığı mimari dilin kullanıldığı kısımlar beni çok yordu, sanırım mimariye çok ilgili olmadığım için o bölümlerde çok zorlandım.

ek olarak mesela saatleri ayarlama enstitüsünde de ilk 50 sayfada filan zorlanmıştım ama sonrası su gibi aktı :) yarıda bırakmadığım için sevindim.
0
aziz dostum jack
(31.10.21)
1. Başladığım kitaba devam edemiyorsam onu bırakıp başka kitaba geçiyorum. Araya zaman koyup sonra tekrar baştan başlıyorum. Bu şekilde birçok kitap okudum.
2.demir ökçe. İki kere başlayıp bıraktım.bi daha ne zaman başlarım bilmiyorum.
3.martin eden'ı su gibi içmeme rağmen bu kitap ne anlatıyor anlamadım.
0
oyokbuyoknevar
(31.10.21)
Bulantı +1
Niteliksiz Adam’ın ilk iki cildini okudum. Devam etmeyeceğim.
Sadece Tutunamayanlar’ı yarım bıraktım.
0
auroraaurora
(31.10.21)
önceki günün adası.

iki kere başlayıp bıraktım. yine de bir ara bitirmeyi düşünüyorum, aklımın bir köşesinde durur hep :)
0
hlot
(31.10.21)
birakiyorum, eziyet cekmenin bi anlami yok

sifinin dunyasi, ask, orhan pamuk, ilahi komedi.

ilahi komediyi anlamak icin baya bi kültürlü olmak lazim, digerlerini begenmedim.
0
Coma
(31.10.21)
budala: bizzat rus dili ve edebiyatı öğrencisi olarak şu ana kadar herhangi bir rus romanını elimden düşürmüşlüğüm yoktur ama buna dayanamadım. muhtemelen çeviri kaynaklı. zamanında saçmasapan bir yayınevinden alınmış. bunu bitireceğim diye KOCA BİR SENE kitap okuyamamıştım. toplamda 300-400 sayfayı geride bırakmama rağmen kaldırdım attım kitabı. iyi ki öyle yapmışım. gittim tertemiz düzgün, kaliteli çevirisini aldım; onu okuyana kadarki süreçte de bir sürü kitap bitirmiş oldum.

çanlar kimin için çalıyor: ispanyol iç savaşı ilgi duyduğum bir konu olduğu için müthiş beklentilerle başlamıştım ama maalesef fazlasıyla yavan ve sıradan geldi... yine çeviri kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm ama ingilizcesine baktım, ingilizce değerlendirmelere göz gezdirdim ve çevirmene haksızlık ettiğimi gördüm. meğer hemingway'in halt yemesiymiş. 500 sayfa boyunca neredeyse hiçbir şey olmuyor, savaş ve dönemin şartları/kültürü hakkında hemen hiçbir bilgi yok, diyaloglar robotik, yazım tarzı tuhaf... derler ya hani "akmıyor, akıp gitmiyor" diye, aynı öyle. bunun başka alternatifi (çeviri) olmadığı için sebat edip bitirmiştim. okunmayacak gibi değildi zaten, yani oturduğunda 40-50 sayfa okurdun ama işte olay hiçbir yere varmadığı için oturup da okumak istemiyordum pek. yine de ıkına ıkına, zorla üç ayda filan bitirdim sanırım 500 küsür sayfayı. pişman değilim, hayal kırıklığı yaratmış da olsa bu romanı okumamış olmak beni üzerdi.

genel olarak öncesinde çok merak ettiğim, kesinlikle okumam gerektiğini düşündüğüm bir roman değilse artık yarıda bırakıyorum. eskiden bırakmazdım ama artık yaşlandım, enerji belli, kafa belli... boşuna mazot yakmanın manası yok, kapasite sınırlı. sevmezsem okumuyorum.

bir de bende eskiden şey vardı, hani yemeği yemezsen arkandan ağlar derler ya çocuklara, sanki okumazsam bunun pişmanlığını ömür boyu yaşarmışım ve okuyamadığım kitaplar bana rahatsızlık verirmiş gibi... böyle bir gün durup "ulan şu romanı da okumadık he, keşke okusaydım" diye kafamı kurcalayacak sanki. halbuki ben okuyup bayıldığım romanları bile üç ay sonra unutuyorum, bırak romanda ne olduğunu filan kitabı okuduğumu unutuyorum direkt. hal böyle olunca saldım artık, bunun stresini yaşayacak kadar çalışmıyor kafam ohhh püfür püfür rahat
0
der meister
(31.10.21)
(4)

Nasıl sosyallesiyorsunuz

dafuq
Bu tip sorulara eskiden spor yap diye cevap verilirdi.Ya şimdi?
Bu tip sorulara eskiden spor yap diye cevap verilirdi.
Ya şimdi?
0
dafuq
(24.10.21)
sosyalleşmiyoruz ki. evden çıkmak 100 tl en az. yaz'a kadar evdeyiz.
0
kanasla intihar eden adam
(24.10.21)
Sosyalleşemiyoruz+1
Hava güzelse evden bir şeyler hazırlayip dışarıda piknik yapıyoruz ya da devlet tiyatroları.
0
Amaranta ursula
(24.10.21)
ayda bir etkinlik bakıyorum kafama yatanlardan.
0
evimin paspasi
(25.10.21)
sosyalleşmiyorum. tüm yakın arkadaşlarım yurt dışına kaçtı, kalanlar da başımı ağrıtıyor. ev kuşuyum.
0
erenderk
(25.10.21)
(7)

bana kitap önerir misiniz?

matilda
Son 2 aydır aşırı bir okuma isteği geldi bana. Önceden de çok severdim ama evlendiğimden beri 3 yıldır doğru düzgün kitap okumamıştım. Eylül ayında 3 kitap bitirip şimdi Ekim ayında Yüzüklerin Efendisi'ne başladım. İlk kitabın bitmesine 67 sayfa var. Sonra Veronika Ölmek İstiyor'u okuyacağım. Sonra
Son 2 aydır aşırı bir okuma isteği geldi bana. Önceden de çok severdim ama evlendiğimden beri 3 yıldır doğru düzgün kitap okumamıştım. Eylül ayında 3 kitap bitirip şimdi Ekim ayında Yüzüklerin Efendisi'ne başladım. İlk kitabın bitmesine 67 sayfa var. Sonra Veronika Ölmek İstiyor'u okuyacağım. Sonra Yüzüklerin Efendisi'ne devam. Aralık sonunda Yüzüklerin Efendisi'ni tamamen bitirmek istiyorum, hedefim bu. Kalan zamanda da başka kitaplar okumak istiyorum.
Bir de J.R.Tolkien'in bu dünyayla ilgili diğer kitaplarını önerir misiniz ve okuma sırası ne olmalı? D&R'da dün Beren ve Luthien ve Hobbit'i gördüm ama emin olamadım.
Yalnız lütfen bana kitap önerir misiniz?
Sürükleyici olan her kitabı okurum. Polisiye-gerilim kitapları hoşuma gidiyor. Onun dışında Masumiyet Müzesi, Bin Muhteşem Güneş gibi kitapları da çok seviyorum ama vıcık vıcık romantizm kokan kitapları pek sevmiyorum. Masumiyet Müzesi, Türk filmlerini andırdığı için çok sevmiştim..
Teşekkür ederim.
0
matilda
(24.10.21)
Şu kitabı beğeneceğinden eminim

www.dr.com.tr
0
Mirket
(24.10.21)
Valla madem yuzuklerin efendisine baslamissin oncelikle o seriyi bitir bence, yarida birakirsan eru carpar. Ondan sonra da hobbiti cabucak okuyabilirsin. O evren hakkinda daha fazla detayli bilgi almak istiyorsan direkt silmarillion kitabina gecebilirsin orada oldukca fazla detay var. 'Yok ben tarihceyi falan degil hikayeleri okumak istiyorum' diyorsan o kitapta yer alan hurin'in cocuklari, beren ve luthien gibi hikayelerin daha kapsamli sekilleri olan kitaplarini okuyabilirsin.
0
j r r tolkien hayrani
(24.10.21)
Valla ben en son Erlend Loe' den Doppler' i okudum. Şimdi ise Ralph Ellison'dan Görülmeyen Adam'ı okuyorum. İkisini de öneririm.
0
Amaranta ursula
(24.10.21)
Okumadıysanız mutlaka Gulyabani
Kaplan! Kaplan!
Silo serisi
Algernon'a Çiçekler
Mezbaha Beş
Erdem Yılı
Fantastik serileri seviyorsanız Kara Prizma'yla başlayan Işıkyaratan serisi
Madde 22
0
kobuzchu kiz
(24.10.21)
Dune
0
old possum
(24.10.21)
Dune +1
0
selfdestruct
(24.10.21)
Kral Katili Güncesi serisine başladım tam olarak seninkine benzer hislerle. Uzun zamandır da aklımda olan bir seriydi. Aklının ucunda bulunsun, çok güzel gidiyor.
0
lüzumsuz adam
(24.10.21)
(12)

akıllı telefonu hangi maksatlar için kullanıyorsunuz?

dafuq
o kadar para verip akıllı telefon alıyoruzpeki hangi amaçlarla kullanıyorsunuz? birden çok cevap verebilirsiniz.iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
o kadar para verip akıllı telefon alıyoruz
peki hangi amaçlarla kullanıyorsunuz? birden çok cevap verebilirsiniz.

iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
0
dafuq
(22.10.21)
iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
0
himmet dayi
(22.10.21)
sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak. kitap okumak için amazon kindle var
0
nahtoderfahrung
(22.10.21)
konuşmak, arada sırada oyun oynamak, bazen navigasyon, kıytırık video fotoğraf çekmek(telefonum eski, yenilemeye de ihtiyaç duymadım, yüksek kaliteli şeyler için dslrim var)

bir de whatsapp ama en çok whatsapp. onu da bilgisayardan kullanıyorum ama tabi telefon olmadan çalışmıyor.
0
killerbee
(22.10.21)
Valla ben oyun harici saydıklarının hepsi için kullanıyorum.
0
Amaranta ursula
(22.10.21)
Tam anlamıyla her şey için kullanıyorum.

Benim için zirvesi şu. Bir sınav hazırlığı için birkaç kitap almıştım. Kitapla çalışmaya üşendiğim için sayfaların fotoğrafını çekip telefondan okuyorum.
0
dissendium
(22.10.21)
Onsuz yapamam dediğim iki özellik;
Navigasyon ve anımsatıcı

Bunun dışındaki her şey (işle ilgili aramalar hariç) alet var olduğu için yaptığım şeyler ihtiyaç duyduğum şeyler değil aslında.
Genel olarak kullanımlarım;
müzik dinlemek (aslında bunu da asla yapamam sınıfına alabilirdim ama alternatifi vardır diye almadım, alınabilir.)
dizi izlemek, oyun oynamak, arama/mesaj, alarm, sosyal medyada gezinti, takvim, hava durumu kontrol gibi şeyler.
0
mutekebbir
(22.10.21)
İş maillerimi mesai saatleri dışında telefondan kontrol edip gerekiyorsa cevaplıyorum.
Instagram var günde ortalama 17 dakikam orada geçiyormuş. Öyle yazıyor. Başka mecrada hesabım yok.
WhatsApp iş/geyik/iş+geyik olarak yoğun kullanıyorum.
Ekşi Sözlük, ekşicep uygulaması üzerinden uyanık olduğum saatlerde sürekli okuyorum.
Wikipedia, ansiklopedi okur gibi rastgele maddeler okuyorum.
Arabada müzik dinlemek için Spotify var kullandığım.
Nabız uygulaması üzerinden haberleri takip ediyorum seçtiğim kaynaklardan.

Sonradan aklıma gelenler: Navigasyon, google maps (timeline özelliğiyle), banka hesaplarım, hanımla ortak alışveriş listemiz (cozi), yemeksepeti, bisu, amazon.
0
pispinti
(22.10.21)
online dating
0
freebird5406_2
(22.10.21)
Ajanda, anımsatıcılar ve navigasyon -en çok ihtiyacım olanlar
Mi home -evdeki cihazları kontrol etmek için
Reddit, Instagram, birkaç oyun -vakit öldürtücüler
Netflix, Prime Video -uzun yolda ya da mutfakta el oyalayan bir şeyler yaparken izlemelik
Sesli kitap, Spotify -yürürken, uzun yolda, ev işi yaparken dinlemelik
Banka uygulamaları, iletişim uygulamaları, dijital not defterleri ve listeler (evernote <3 ), bulut servisleri, hastane ve sigorta uygulamaları, fotoğraf düzenleme, alışveriş, taksi çağırma, otobüs saati bakma...

Tepe tepe kullanıyormuşum bence.
0
kobuzchu kiz
(22.10.21)
Ben bu sebepten fazla para vermiyorum ki sonraki telefonu fairphone alma ihtimalim var, neyse su an pixel 4a var 280 euro mu neydi

-mail
-sosyal medya
-video izleme
-fotograf
-iletisim
-bankacilik
-5/3/1 için antrenman takibi

Genel olarak budur.
0
logisticsmanager
(22.10.21)
Konuşma
İş (mail, WhatsApp)
Sosyal medya
Alarm
Araştırma
Banka uygulaması
Fotoğraf ve video çekme
0
pro9it9is9
(22.10.21)
bilgisayardan daha çok kullanıyorum. kitap makale gazete dergi vs okuma. internette araştırma. bazen kısa şeyler yazıp çıktı almak. bazen fotoğraf afiş programları ile birşey tasarlamak için. (en çok bu kısımda işimi görüyor)
müzik dinlemek. nadiren bişi izlerim pek video film izlemiyorum. tabii sosyal medya ve yazışmalar da var. bazı uygulamalar indirip ingilizce de çalışıyorum. tabletim vs yok. her işimi telefon görüyor. bilgisayarımda sadece makale vs yazıyorum ve iş için kullanıyorum. onun dışında herşey telefonda
0
photo85
(22.10.21)
(4)

Bu bilgisayarın sorunu ne, nasıl çözebilirim? Sizce kaç ay daha yaşar?

Amaranta ursula
Selamlar, Laptopumla fırtınalı bir ilişkim var. SSD ile yeni bir başlangıç yapmıştık ama meğerse ben öyle sanmışım. Son günlerde kullanırken bir anda ekran kararıyor 10 sn sonra geri açılıp kilt ekranı geliyor. Şifreyi girince tüm sekmeler, programlar ise bıraktığım gibi. Bu neden oluyor sizce? Nası
Selamlar,

Laptopumla fırtınalı bir ilişkim var. SSD ile yeni bir başlangıç yapmıştık ama meğerse ben öyle sanmışım. Son günlerde kullanırken bir anda ekran kararıyor 10 sn sonra geri açılıp kilt ekranı geliyor. Şifreyi girince tüm sekmeler, programlar ise bıraktığım gibi. Bu neden oluyor sizce? Nasıl çözebilirim? Ekran kartı mı bitmiştir?

2.sorun ise bugün oldu. Ekran bir anda karıncalı olmaya başladı. Bu ekrandan nasıl çıkacağımı bilemeyip bataryayı çıkarıp açtım el mahkum. Cidden çok korktum çünkü bilgisayara acil ihtiyacım olan bir dönemdeyim. Verilerimin gitmesi demek bana kalp krizi yaşatır. En az 6 ay daha idare etmesi gerek beni. Buna kendi başıma yapabileceğim bir şey var mı? Yoksa tamirci yolları mı göründü?
Karıncalı görsel: imgyukle.com

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(22.10.21)
laptop içerisindeki ekran kartına bağlanan kablo gevşemiş olabilir. arka kapağı açıp onu kontrol edebilirsiniz
0
bagcivan
(22.10.21)
"Verilerimin gitmesi demek bana kalp krizi yaşatır."

İhtiyacınız olan önemli dosyaları harici bir diske, usb'ye veya bulut çözümlere (dropbox, google drive gibi) yedeklemeniz gerek.

Kablo gevşemiş olabilir, benim laptopumda da aynısı olmuştu.
0
hayirsiz
(22.10.21)
@hayirsiz
Yedekledim ama bu süreçte bilgisayarsız kalmak beni çok kötü etkiler. Siz nasıl çözdünüz kablo olayını? Kendiniz mi hallettiniz? Evetse ne şekilde?
0
🌸Amaranta ursula
(22.10.21)
sorun lcd kablolariysa o kablolar cok ince ve hassas oluyor. anlamiyorsaniz pek ellesmeyin derim. ekran tekrar karinca olursa 2. bir monitor veya tv vs baglayarak sorunun kabloda mi yoksa ekran kartinda mi oldugunu anlayabilirsiniz.
0
melancholia
(22.10.21)
(8)

Kahve bağımlısı oldum

biseysorcaktim
alışkanlığımı değiştirip de nasıl daha az tüketirim?---Evden çalışırken 2 - 3, iş yerinde iken 3 - 4 kupa filtre kahve içiyorum günde, daha da artıyor bazen.sabah uyanınca 1, kahvaltı ederken 1, aralarda canım sıkıldıkça ya da yapacak daha iyi işim yoksa. acıkınca gece yatmadan önce de içiyorum baz
alışkanlığımı değiştirip de nasıl daha az tüketirim?

---
Evden çalışırken 2 - 3, iş yerinde iken 3 - 4 kupa filtre kahve içiyorum günde, daha da artıyor bazen.

sabah uyanınca 1, kahvaltı ederken 1, aralarda canım sıkıldıkça ya da yapacak daha iyi işim yoksa. acıkınca gece yatmadan önce de içiyorum bazen. sabah kahvaltısı, akşam yemeği hepsinin yerine geçiyor.

önceden beri kahve severim de bu kadar tüketmezdim.

şimdi kahveyi epey azaltıp arada bi içtiğim ya da sabah güne başlamakta zorlanırsam içtiğim bir şey haline getirmek istiyorum.

ama bendeki aslında bağımlılıktan öte alışkanlık, yerine bir şey koysam kahveyi bu kadar aramam. nasıl azaltırım tüketimimi?
0
biseysorcaktim
(22.10.21)
Sabah kahvesi yerine bitki çayı olabilir. Tadı güzel bitki çayları var. O olmazsa siyah çay ya da earl grey falan da olabilir. Bence earl grey çok lezzetli.

Bu arada 2-3 kupa fazla değil bence.
0
himmet dayi
(22.10.21)
Sabah kahvesi sağlıklı bir şey değil. Vücudun kendi uyanma mekanizmasını bozuyor. Bu nedenle sabah kahvesini çıkartın hayatınızdan. Yerine bir bitki çayı koyabilirsiniz. Ya da sabah kahvesini kafeinsiz seçebilirsiniz.

Diğer öğünlerde de çok demli olmayan bir kahve demleyip içebilirsiniz. Yani gün içinde tükettiğiniz kahve miktarı azalır. Ama içecek miktarı sabit kalır. Bu sayede kahve keyfinizden kısmadan aldığınız kafeini azaltmış olursunuz.
0
zimbirik
(22.10.21)
aslında kahve içmekte çok büyük bir sorun yok ama ne zaman enerjisine ihtiyaç duysan sinirler bozulup sorgulama başlıyor. maalesef bünye kafeine karşı bağışıklık kazanıyor. bu şekilde kodlanmış çünkü. her zorlanmada bir sonraki için kendini evrimleştiriyor.

ben tam bu noktada sporcu kahvesi ve kafeinsiz kahve ikiliyse işi çözdüm.

Normalde bir insan sağlık sınırları içinde günlük 400 mg'lık kafein alabiliyor. Normal bir filtre kahvenin 1 gr'ında 15-20 mg kafein bulunuyor. yüksek kafeinli sporcu kahvesi diyebileceğimiz filtre kahvelerde 20-25 mg arası kafein oluyor.

Yani spordan önce /sabahları aldığın kahve yüksek kafeinli olursa, gün içinde keyif için istediğin kadar kafeinsiz kahve içebilirsin. iş başka aşk başka olur. amaç ve araç olur. kahvenin yerine bir şey koysam sorusuna bir cevabım yok, çünkü bana göre öyle başka bir şey yok <3

not: yüksek kafein için taft ve koffieboon markalarını araştırabilirsin. fiyatları yarı yarıya ama kafein oranları yakın. (~23mg)
0
onemoremile
(22.10.21)
Birkaç aydır azaltmayı başarmış biri olarak yazayım ben de.
Yerine aldığım şey sütlü çay oldu.
Bitki çayı da iş görüyor ama earl greyle yapılmış sütlü çay beni gerçekten kurtardı.

Günde 2 kez 600 ml, 1 kez 800 ml kahve içmekten (ekstra buluşmalarda artabiliyordu da) günde 1 kez 600 ml düştüm. (Genellikle 1 kez yapmaya çalışıyorum ama stresi yönetemediğim zamanlarda 2 olabiliyor.)
Bunun dışında sadece ekstra durumlarda dışarıda buluşma vs olursa miktar artabiliyor ama genellikle sabitledim diyebilirim.
0
mutekebbir
(22.10.21)
bu kadar içersen yakında mideni eline alırsın.
sağlığını düşünerek azalt.

yerine su koy, daha güzel bir içecek yok.
0
adivar
(22.10.21)
Kahvenin bir zararı yok, o yüzden istediğin kadar içebilirsin. @onemoremile'ın kafein hesabına bakarsan zaten sıkıntılı aşamaya gelmen için günde 20 tane espresso içmen lazım, o da mümkün değil.

Ama vücut alışıyor evet, onu çözmek için ben yılda 1 ay kahve orucu yapıyorum. 1 ay kahve içmiyorum yani, 1 hafta falan zorluyor, ama döndükten sonra daha çok keyif alıyorum. Bunu tavsiye edebilirim.
0
plutongezegendegilmi
(22.10.21)
Kahveye pragmatist yaklaşarak ve sağlığını önceleyerek azaltabilirsin. Aç karnına kahve içmek bence çarpıntıya davetiye çıkarmak. Ben kahve sevmediğim için sadece uykumu bastırmak istediğim zamanlarda günde 1 fincan içiyorum. Sen kahveyi seviyorsan eğer 1 fincan zevk için 1 fincan da uykunu bastırmak için içebilirsin.
0
Amaranta ursula
(22.10.21)
Süt, kakao ve çok az hazır kahve ile kendi içeceğini yap. Yine bir miktar kahve tadı gelir, içme alışkanlığına devam edersin ama dozu düşürmüş olursun. Havalar soğuyunca salep falan da deneyebilirsin.
0
mikro patlama
(22.10.21)
(4)

Ekşisözlük sizde açılıyor mu?

msb
sb
sb
0
msb
(21.10.21)
Açılmıyor
0
basond
(21.10.21)
cortlamış evet.
0
candide
(22.10.21)
Açılıyor.
0
Amaranta ursula
(22.10.21)
bende acılıyor
0
all girls dream
(22.10.21)
(5)

saç düzleştiricisi

passione
https://www.mediamarkt.com.tr/tr/product/_rem%C4%B1ngton-s5505-pro-ceramic-ultra-sa%C3%A7-d%C3%BCzle%C5%9Ftrici-1136306.html https://www.trendyol.com/grundig/sac-duzlestirici-hs-6532-p-2699560?boutiqueId=586788&merchantId=106271 Bu 2 ürün arasında kaldım. Marka olarak remington'un daha iyi olduğun
www.mediamarkt.com.tr

www.trendyol.com


Bu 2 ürün arasında kaldım. Marka olarak remington'un daha iyi olduğunu biliyorum ama yine de kararsız kaldım. Saçlarım ince telli, kolay şekil alabilen bir yapıda. Çok fark eder mi bilemedim. Farklı bir önerisi olan varsa ona da açığım.
0
passione
(21.10.21)
Remington.
0
Amaranta ursula
(21.10.21)
remington'un eski bir modelini herhalde bi 7-8 senedir kullanıyorum çok memnunum.
0
matilda
(21.10.21)
ben de 7 yıldır remington kullanıyorum.
0
rose parks
(21.10.21)
Bu isin krali braun satin hair.
0
stavro
(21.10.21)
Babyliss st387e uzun yıllardır kullanıyorum. Çok memnunum.
0
hrvl
(21.10.21)
(5)

Kabarık saçı yatıştırma yöntemleri

neil manke
hanımefendilerin bunun çözümünü bildiğine eminim. 10 senedir uzun saçlıyım, şu kuru iken içinden asla tarak geçmeyen saçlar olur ya öyle. dalgalı-kıvırcık arası bir şey.saç kremi denendi, çeşitli yağlar denendi olmuyor bir türlü. fön demeyin lütfen.teşekkürler
hanımefendilerin bunun çözümünü bildiğine eminim. 10 senedir uzun saçlıyım, şu kuru iken içinden asla tarak geçmeyen saçlar olur ya öyle. dalgalı-kıvırcık arası bir şey.

saç kremi denendi, çeşitli yağlar denendi olmuyor bir türlü. fön demeyin lütfen.

teşekkürler
0
neil manke
(19.10.21)
Valla ben saçlarımı kuruyken taramıyorum. Bence kuru halde taramak daha fazla kabartmaktan başka bir işe yaramıyor:D

Onun dışında duş sonrası havluyla kabaca ıslaklığını alıp kendi kendine kurumaya bırakıyorum. Dışarı çıkmayacaksam ve akşamsa büyük bir oranda kuruduktan sonra anneanne tipi yazma ile sarıyorum. Saç kurutma makinesi kullanmıyorum senelerdir. Bence saçın dalgalarını öldürüyor ve daha fazla kabartıyor.

Ek olarak duştan çıkınca elime 1-2 damla zeytinyağı alıp avucumda ovuşturduktan sonra saçlarımı uçlarından yukarı doğru avuçluyorum. Bunu dalgalarım daha belirgin olsun diye yapıyorum ama bence elektriklenmeyi de önlüyor.
0
Amaranta ursula
(19.10.21)
merhaba. kıvırcık kız metoduna (curly girl method) bakmanızı öneririm. benim saçlarım da biraz böyleydi ve bu yöntemle asıl şeklimin kontrolsüzce tülermeyen, güzel bir kıvırcık olduğunu keşfettim. bütün kurallarına uymuyorum bu metodun (silikonlu ürün bazen kullanıyorum mesela, veya ayda bir sülfatlı şampuanla arındırma yapıyorum) ama saça şekil vermek açısından güzel. düzleştirerek saçlarınızı da mahvetmemiş oluyorsunuz.
0
aweamadeus
(19.10.21)
dark and lovely adlı ürünü kullan ve saçı öldür. dümdüz saçların olsun.
0
xrated
(19.10.21)
Şampuan ve saç kreminizi değiştirin. Saçlarınızı fön makinesiyle kurutuyorsanız, dikkatli kurutun, hep saça yukardan tutun makineyi. Aşağıdaki ürünler çok güzel. Syoss markasınınbu keratinli şampuan baya iyi. O kabarıklığı, elektrikli saç halini götürüyor. Şampuana ek birde artık durulanmayan saç kremleri var, bence kullanışlı. Bu da iyi geliyor. Ama şampuan daha başarılı kreme göre.

ty.gl

ty.gl
0
GoodMorningTeacher
(19.10.21)
Kıvırcık saçlar için olan durulanmayan bakım kremlerinden kullanabilirsin.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(19.10.21)
(5)

Siyaset felsefecileri bir bakın hele

jahjah
Dostlar,şimdi iktadar ve güç paradigması üzerinden bir siyaset okuması yapmaya kalksak akla ilk kim gelir: Foucault değil mi? Aynı hat üzerinde başka felsefeciler var mı? Bir diğer sorum da şu: Politika felsefesi bu paradigma dışında nasıl okunabilir ki? Yani buna alternatif sunan düşünce ve felsefe
Dostlar,

şimdi iktadar ve güç paradigması üzerinden bir siyaset okuması yapmaya kalksak akla ilk kim gelir: Foucault değil mi? Aynı hat üzerinde başka felsefeciler var mı?
Bir diğer sorum da şu: Politika felsefesi bu paradigma dışında nasıl okunabilir ki? Yani buna alternatif sunan düşünce ve felsefeciler kimdir?

Sevgiler
0
jahjah
(19.10.21)
Valla siyaset felsefecisi değilim ama konu Foucault'dan öncesine de dayanıyor. Yani bence Machiavel de, Hobbes da, Weber de okunur. Ama spesifik olarak sorarsanız Elias Cannetti'den Kitle ve İktidar derim.
0
Amaranta ursula
(19.10.21)
yukarıdakine Carl Schmitt eklemeye geldim.
0
prole
(19.10.21)
peki iktidarsız bir siyaset için nereye bakmalıyım?
0
🌸jahjah
(19.10.21)
bauman, deleuze, habermas...
0
rose parks
(19.10.21)
Valla tamamen akıl yürüterek yorum yapacağım, konunun uzmanı değilim bilenler daha fazla katkı yapabilir.

Amcınız iktidarsız siyaset ise belki konuya biraz antropolojik perspektiften bakmak işinize yarayabilir. İlkel kabile toplulukları ve yönetim şekillerine ilişkin okumalar yapabilirsiniz. Victor Turner ve Arnold van Gennep(bundan tam emin değilim ama Turner size başka kapılar da açar, okumalar önerir) faydalı olur diye umuyorum. Öte yandan antik yunan ve demokrasi anahtar kelimeleri de bir fikir olabilir. Thomas More'un ütopya'sı bu kulvara tam giriyor mu emin değilim çünkü lisansta okumuştum ve tam hatırlamıyorum. Ama okunur yani bence.

Son olarak siyasetin feslefesi diye aratıp bir kitabın içindekiler kısmına bakabilirsinzi ek olarak siyasetin sosyolojisi'ne ilişkin Nur Vergin'in giriş niteliğinde bir kitabı var o da sizi yönlendirebilir diye düşünüyorum. Gramsci, Adorno vs.
0
Amaranta ursula
(19.10.21)
(2)

ucuz spor ayakkabı

Wakatakakage
Nereden bulunur? Kağıt/odun gibi olmasın ve 1 haftada dağılmasın. Bayadır bulamadım ya kinetix bile uçuk fiyatta.
Nereden bulunur? Kağıt/odun gibi olmasın ve 1 haftada dağılmasın. Bayadır bulamadım ya kinetix bile uçuk fiyatta.
0
Wakatakakage
(18.10.21)
0
Amaranta ursula
(18.10.21)
Deichman
0
kaset
(18.10.21)
(12)

Kapalı Havanın Psikolojiye Etkisi

rahip janick
Efenim, ben normalde de şen şakrak bir insan değilim fakat sonbahar itibariyle ruhum daralıyor ve daha içine kapanık ve soğuk biri oluveriyorum. Bildiğin daha mutsuz ve karamsar biri oluyorum. Bu her sene oluyor ve uzun sürüyor.Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
Efenim, ben normalde de şen şakrak bir insan değilim fakat sonbahar itibariyle ruhum daralıyor ve daha içine kapanık ve soğuk biri oluveriyorum. Bildiğin daha mutsuz ve karamsar biri oluyorum. Bu her sene oluyor ve uzun sürüyor.

Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
0
rahip janick
(18.10.21)
havanın çok şeye etkisi var ancak sizin direk havadan etkilenmeniz, sonbahar ve kapalı hava ile önceden yaşadığınız olumsuz bir olayı size hatırlatması ile alakalı olabilir.
0
mikahakkinen
(18.10.21)
Normal değil.
Mevsimsel depresyon ya da mevcut depresyonun ağırlaşması söz konusu olabilir.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
Ben şen şakrak bi insanım ama 2 haftadır depresyondayım resmen.
sigara kullanmadığım halde canım deli gibi sigara istiyor ve sürekli depresif şarkılar dinliyorum. helak oldum :(
0
matilda
(18.10.21)
tam tersi hava kapalı olduğunda daha mutlu oluyorum. güneşli havalar bana göre değil.
0
do you remember me
(18.10.21)
Ben bu olayı geçen hafta şiddetli yaşadım şimdi azaldı

Bunda havanın erkek kararması da etkili, yazın güneş 9da batarken artık 7 de batıyor

Evde otururken saat herhalde 10 buçuk olmuştur diyorum saate baktığımda daha 8 buçuk :)
0
freebird5406_2
(18.10.21)
ben de her sene yazın mutsuz, sonbahar itibariyle mutlu diyemesem de içi daha huzurlu bir insan oluyorum. ama etrafımdaki çoğu insan sizin gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
Normalde sen sakrakim. Kapalı havalar keyifsiz yapiyor
0
abuzer
(18.10.21)
Beni olumlu etkiliyor.
0
hayirsiz
(18.10.21)
Sabah uyandığımda hava kapalıysa dışarı çıkasım, kimseyle görüşesim gelmiyor. Anında sıradan çinko karbon piller gibi oluyorum. Modum düşüyor. Bu müzik tercihlerimi de etkiliyor o yüzden zorlayarak daha hareketli şeyler dinlemeye çalışıyorum.
0
Amaranta ursula
(18.10.21)
Kapali hava beni de cok olumsuz etkiler, nefret ederim kapali sonbahar havasindan. Benim gibi cok kisi de gordum.
Bana sorarsan kapalı hava sevmek normal degil. Depresiflik belirtisi kapali hava sevmek bence.
0
stavro
(18.10.21)
Valla her sene oluyorsa senin normalindir o zaman. Her sene olan olayi niye bu sene dert ettin rahip?

Neyse, bende olmuyor. Severim ben kapali havalari.
0
j r r tolkien hayrani
(19.10.21)
@jrr tolkien hayrani, ya ben kapalı havayı seviyorum. daha mı şiirsel geliyor nedir. seviyorum ama bana iyi gelmiyor. havanın insan psikolojisi üzerinde etkisi olduğu gerçek ama beni bu kadar değiştirmesi rahatsız ediyor. hoşuma da gitmiyor açıkçası. :/
0
🌸rahip janick
(19.10.21)
(3)

film tavsiyesi

marul hirsizi
dramlı ya da hikayeli bir film bu akşama gidecek. teşekkürler.
dramlı ya da hikayeli bir film bu akşama gidecek. teşekkürler.
0
marul hirsizi
(17.10.21)
I Daniel Blake (2016)
0
Amaranta ursula
(17.10.21)
lucky (2017)
0
lesmiserables
(17.10.21)
Manchester by the sea
0
i think therefore i am
(18.10.21)
(4)

Lise, üniversite arkadaşlarınızla aranıza bir mesafe girdi mi?

psmstc
Fiziksel değil de duygusal, eskisi gibi samimiyet anlamında bir mesafe girdi mi? Lise ve üniversitedeki arkadaşlıkların samimiyetini, yetişkin hayatında bulmak mümkün müdür? Değilse sebepleri sizce nedir? (Güvensizlik, toleransın yaş aldıkça azalması, iş, geçim derdi, evlilik vs.)
Fiziksel değil de duygusal, eskisi gibi samimiyet anlamında bir mesafe girdi mi?

Lise ve üniversitedeki arkadaşlıkların samimiyetini, yetişkin hayatında bulmak mümkün müdür?

Değilse sebepleri sizce nedir? (Güvensizlik, toleransın yaş aldıkça azalması, iş, geçim derdi, evlilik vs.)
0
psmstc
(15.10.21)
evet ne kadar yakın olup bağı koparmamaya çalışsanız da samimiyet her geçen gün azalır.
sebebi ise herkesin kendi hayatına bakması. lisede ve ünide genel olarak bir sorumluluğunuz olmadığı için, boş vaktiniz çok olduğu için sürekli arkadaşlarla takılıyorsunuz, samimiyetiniz oluyor. ancak okul bitip de herkes iş bulup evlenmeye başlayınca samimiyet azalıyor ve herkse işine gücüne, eşine odaklanıyor. bir de çocuk olduktan sonra yakınlık iyice azalıyor.

yetişkinlikte aynı tarz arkadaşlıklar kurmak çok zor, çünkü dediğim gibi herkes çalışıp para kazanma, ailesine bakma derdinde oluyor. yetişkinliğin en kötü tarafı da bu bence :)
0
candide
(15.10.21)
öncelikle lisedeki samimiyeti yetişkin hayatında bulmak tabi ki mümkün. amma velakin lisede 5-6 kişiyle bu yüksek samimiyeti sürdürürken şimdi onların içinden 2 kişiyle sürdürebiliyorum kendi adıma konuşacak olursam.
0
soft
(15.10.21)
girdi tabi ki. ama ikinci soruya gelirsek yetişkin hayatında ben çok daha iyi arkadaşlıklar kurdum mesela. tanıştığımızda bekardık, hepimiz evlendik, ailecek görüşmeler falan da başladı ve devam ediyor. bu tamamen kişilerle ve bulunduğun ortamla alakalı, biraz da şans meselesi. artırıyor ve daha iyisi mümkün diyorum.

yeter ki kafa dengi birisi olsun, gerisi geliyor zaten. espriler, şakalar yanında başa gelen olumsuzluklarla birlikte mücadele etmeler falan samimiyeti bir şekilde artırıyor. biraz da kişinin kendisiyle alakalı bir durum.

lise, üni arkadaşlıkları bitmeye ya da araya mesafe girmesine çok müsait arkadaşlıklar bence. sebep olarak sayılan iş, geçim derdi, evlilik vs. zaten eski arkaşlıklarda mesafeye, samimiyetin azalmasına zemin hazırlayan unsurlar. ama asla yeni arkadaşlıkların kurulamamasına sebep değiller bence.

dediğim gibi bulunulan iş ortamı, kişinin kendisi, karşısına çıkan insanların kafa dengi olması... gerisi geliyor.
0
Improbable
(15.10.21)
Valla benim girmedi. Lisede de üniversitede de en yakın arkadaşlarımla hala çok iyiyiz. Hatta biri ile 10 sene sonra oturup konuştuk sanki 10 sene geçmemiş gibi dolu dolu 5 saat geçirdik. İkimiz de buna çok şaşırıp iyi dost oluşumuza verdik. Yetişkin hayatımda da çok sağlam dostluklarım oldu, devam ediyor. Bence kilit nokta emek ve diğerkamlık.
(bkz: diğerkamlık )
0
Amaranta ursula
(15.10.21)
(4)

Hoslandi mi hoslanmadi mi

sanguine
İnternetten tanıştık, buluştuk, öncesinde fotoğraflasmistik zaten. Neyse bir iki saat kadar kahve vs içtik. Sonra ayrıldık. Telefon numaramı istemedi, adı mi da sormadı. Ben de aynı şekilde. Giderken ben elimi uzattım o yanağımdan öptü (ergenler gibiyim vurmayın). Birkaç saat geçti programdan yazmad
İnternetten tanıştık, buluştuk, öncesinde fotoğraflasmistik zaten. Neyse bir iki saat kadar kahve vs içtik. Sonra ayrıldık. Telefon numaramı istemedi, adı mi da sormadı. Ben de aynı şekilde. Giderken ben elimi uzattım o yanağımdan öptü (ergenler gibiyim vurmayın).

Birkaç saat geçti programdan yazmadi etc.

Hoslanmadi olarak yorumluyorum bunca date tecrubemle. Çünkü kendine güveni vs tam biriydi yani direkt belli ederdi hoslansaydi. Muhtemelen kibarlık olsun diye öptü.
0
sanguine
(13.10.21)
Isminizi bilmeden sohbet etmeniz tuhafmış. O yüzden öpmesinden falan anlam çıkarmaya çalışmayın baştan acayip başlamış zaten. Muhtemelen ilgilenmemiş. Ilgilenen insan ismini sormaz mı ya ne acayip siz de sormamışsınız
0
ddenizz
(13.10.21)
belli olmaz öyle hemen ama anlaşılan cool bir abla ya da abi.
ilk buluşmada telefon istemek saçma zaten ama nezaketen isim sorabilirmiş.

yarın yaz bişiler ettiğiniz sohbet devam ediyormuş gibi, konuştuğunuz bir şey hakkında olsun. senin hevesin varsa bişeyler olsun diye yapman gereken tek şey konuşmayı devam ettirmeye çalışmak. bunu dene, duruma göre daha net anlaşılır.
0
Bruce
(13.10.21)
Valla kimse hoslanmadigi kisiyi hem de karsi taraf sadece elini uzatmisken opmez bence. Ben opmem sahsen oyle durumda. Bence senin olumsuz gibi oldugunu dusundugu icin isi agirdan aliyordur. Yakin zamanda yazar bence.
0
j r r tolkien hayrani
(13.10.21)
İsim bilmeden sohbet tuhafmış+1
Ben olumsuz diye algıladım, sohbette konu illa telefona gelirdi, ya da ayrılırken isterdi bence. Sen yine de kendini en kötüsüne hazırla bence.
0
Amaranta ursula
(13.10.21)
(6)

Ayak tırnağında "siyah leke"

la traviata
Bundan yaklaşık 2 ay önce, tırnağını kesmeyi unuttuğum sol ayak baş parmağımı yazlıkta iskeleye çarptım çok sert bir şekilde ve çok sızladı. Çarpmanın etkisiyle tırnağım kırıldığını farkettim kumsala gidince. Daha sonra kesebildiğim kısmı kestim. Biraz ağrı dışında çok bir şey hissetmemiştim.Günler
Bundan yaklaşık 2 ay önce, tırnağını kesmeyi unuttuğum sol ayak baş parmağımı yazlıkta iskeleye çarptım çok sert bir şekilde ve çok sızladı. Çarpmanın etkisiyle tırnağım kırıldığını farkettim kumsala gidince. Daha sonra kesebildiğim kısmı kestim. Biraz ağrı dışında çok bir şey hissetmemiştim.

Günler sonra tırnağımda siyah bir leke oldu 3'te 1'ini kapsayacak şekilde, dip kısma yakın. Bundan olduğunu düşündüm ve kestikçe bu leke uca ilerler diye düşünürken, kestikçe leke aynı yerde kaldı. Sanki lekeli kısım biraz daha sertleşmiş gibi, uzayan kısım sanki daha ince bir tabaka gibi.

Hiç böyle bir şey yaşayan oldu mu içinizde, darbeye bağlı... Ne yaptınız?
Bunun için cildiyeye mi gidilir yoksa başka bir birim mi bakıyor.
Kendim bir şey yapabilir miyim? Hemen randevu alıcam.

Melanoma kanseri belirtileri falan okuyunca bi korktum, umarım gerçekten bu çarpmayla ilgilidir.
0
la traviata
(13.10.21)
mantar.
0
rose parks
(13.10.21)
@rose

ama darbeden sonra oluştu bu siyahlık ve tırnakla deri arasında, üstünde değil.
bir de, sadece tek baş parmakta mantar mı olur?
0
🌸la traviata
(13.10.21)
tek parmakta mantar olur da, bence tırnak yatağına zarar vermişsiniz o darbeyle.
tırnak-ayak sağlığı merkezleri falan oluyor, öyle bir yere gösterin.
0
blatta hiberna
(13.10.21)
benim tirnagimda da olmustu ama tirnak uzadikca gecmisti. gecmedigi icin bence bir doktora gidin.
0
spherical
(13.10.21)
Bende olmadı ama olanlarda gördüm. Sanırım darbeden dolayı kan topladığı için öyle oluyor. Zannedersem böyle bir şey sizinki de: benmelegim.com
0
Amaranta ursula
(13.10.21)
@la traviata

darbeden sonra da mantar oluşabiliyor, ayrıca her parmakta olabilir. cildiyeye gidebilirsiniz.
0
rose parks
(13.10.21)
(3)

Hediyelik saksı çiçeği

bellbane
Eşime doğum günü için güzel bir saksı çiçeği almayı planlıyorum. Aklımda deve tabanı var. Ama alternatiflere de açığım. Güzel bir hediye olabileceğini düşündüğünüz önerilerinizi duymayı çok isterim.
Eşime doğum günü için güzel bir saksı çiçeği almayı planlıyorum. Aklımda deve tabanı var. Ama alternatiflere de açığım. Güzel bir hediye olabileceğini düşündüğünüz önerilerinizi duymayı çok isterim.
0
bellbane
(12.10.21)
orkide
0
sutlu nescafe
(12.10.21)
Ben de tam deve tabanı diyecektim ama madem alternatif soruyorsunuz, barış çiçeği demek istiyorum.
0
Amaranta ursula
(12.10.21)
pachira.

hem para çiçeği olarak da geçiyor.
ayrıca aşırı hızlı büyüyorlar. bu da keyif veriyor açıkcası.

kauçuk.
Dracaena Marginata.

bunlar ayrıca havayı temizleyen bitkiler. hepsi öyle de, bunlar plastiklerin yaydığı kimyasalları da dönüştürüyorlar.

kılıç türleri de şahanedir.

pileanın da türleri var.
0
janderzel zartanyan
(13.10.21)
(8)

Hangi hırka?

gmzo
İlk kez böyle bir soru soruyorum çok heyecanlıyım.1) https://ty.gl/gkc7yrgt4p2) https://ty.gl/y6wvi2nr6f3) https://ty.gl/923p6gpalw
İlk kez böyle bir soru soruyorum çok heyecanlıyım.

1) ty.gl
2) ty.gl
3) ty.gl
0
gmzo
(12.10.21)
hırka da 2
manken de 2
0
etna
(12.10.21)
2
0
yineiyisinoxford
(12.10.21)
3.
0
Amaranta ursula
(12.10.21)
1
0
noxell
(12.10.21)
3 > 2 > 1
0
elorelia
(12.10.21)
3.
0
Olric
(12.10.21)
3.
0
ms brownstone
(12.10.21)
Valla 1 diyorum ben. Hem daha uzun hem daha ucuz. Tam bir fiyat/performans urunu gibi duruyor.
0
j r r tolkien hayrani
(12.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.